SORU: NİKÂH NASIL YENİLENİR..?
CEVAP: Nikâh tazelemek demek, yeniden nikâh kıymak demektir. Bunu bir hocanın nezaretinde yapmak gerekmez. Yalnız birinin nikâhı tazelemesi yetişmez. Erkek ile hanımının, iki erkek veya bir erkekle iki kadın şahit yanında nikâhı tazelemeleri lazımdır. Kolaylık olmak için, nikâhını yenilemeye, hanımından vekâlet almalı.
Nikâh tazelemek için hanımdan vekâlet aldıktan sonra, iki erkek şahit yanında, (Öteden beri, nikâhlım olan hanımımı, onun tarafından vekâleten ve tarafımdan asaleten kendime nikâh ettim) denirse nikâh tazelenmiş olur. Eğer önceki nikâh sahih değil ise bu nikâh sahih olur. Erkek hanımından vekâlet almadan kendi kendine şahitler huzurunda nikâh tazeleyemez.
Kadının nikâh tazelemek için eşine (Nikâhımızı kıymak üzere seni vekil ettim) demesi yetişir. Vekillikten azletmedikçe ömür boyu bu vekâlet geçerlidir. Vekâlet verirken şahit gerekmez.
Hanımdan vekâlet alarak, tecdid-i iman ve tecdid-i nikâh duası fâsık da olsa iki Müslüman şahit yanında okunursa, o iki kişi de, bu duanın nikâh tazelemek duası olduğunu bilirlerse, nikâh yine tazelenmiş olur. İki erkek veya bir erkek ile iki kadın şahit olmadan sadece bu duayı okumakla nikâh tazelenmez.
Erkek ve kadın şahitlerin müslüman, akıllı ve baliğ olmaları şarttır. Nikâhı tazelenecek erkek ve kadını tanımaları da gerekir. Dede, nine, baba, anne, amca, hala, dayı, teyze, evlat, torun, kardeş, yeğen de şahit olabilir.
Camide imam efendi, tecdid-i iman ve nikâh duasını cemaatle birlikte okursa, cemaat birbirlerine şahit olmuş, nikâhları da tazelenmiş olur.
Tecdid-i iman ve tecdid-i nikâh duası şöyledir:
(Allahümme innî ürîdü en üceddidel îmâne vennikâha tecdîden bi-kavli lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah.)
VEKÂLETEN NİKÂH TAZELEMEK NASIL OLUR..?
SORU: Evli olan karı kocanın, ikisinin de vekâletini alan kişi, onlar yokken nikâhlarını nasıl tazeler?
CEVAP: Nikâh tazelemek, yeniden nikâh kıymak demektir. Vekil, nikâhları tazelenecek karı kocayı tanıyan, iki erkek Müslüman şahit yanında, (Vekili olduğum filan kadını, vekili olduğum filan kimseye tezvic ettim) derse, nikâhları tazelenmiş, yani yeniden nikâhları kıyılmış olur.
SORU: Her tür küfrü işleyenler yeniden iman sahibi olabilmeleri için ne yapması lazımdır?
CEVAP:
Ehl-i küfür, veya bilerek ve ya bilmeyerek küfre veya şirke düşen kadın veya erkeğin nikahı düşer. Bunlar bozuk ve yanlış inancını düzelterek doğru inanca sahip olduktan sonra, küfür ve şirke bir daha dönmemek üzere sonsuz bir pişmanlıkla tövbe edip imanlarını o tür küfür ve benzeri şeylerden korumaları icab eder. Bu kimseler evli iseler nikahlarını da yenilemeleri gerekir.
İman yenilemek için
“Ey Rabbim Allah. Bilerek veya bilmeyerek benden küfür ve şirk zuhur etti ise ben onları işlediğime sonsuz pişman oldum. Bir daha yapmamak için tövbe edip Sana söz veriyorum. Tübtü ve reca’tü.
Ben Allahın varlığına birliğine iman ettim,
Meleklerine iman ettim
Kitaplarına iman ettim
Peygamberlerine iman ettim,
Kadere iman ettim,
Hayrı ve şerri Allahın yarattığına iman ettim,
Öldükten sonra (kabir hayatına ve) kıyamet günü tekrar diriltileceğime ve hesap vereceğime iman ettim.”
(Ehl-i Sünnet Akaidi)
Hocam elfazı küfür sonrası nikah tazelemede mehir gerekir mi?
Gerekmez. Evvelki mihir geçerlidir.
Hocam camide İmam Efendi tecdidi iman ve tecdidi nikah duasını okuduğunda cemaat birbirine nasıl şahit oluyor. Kimsenin bizi tanımadığı bir camide yapılan bu duada bizim kiminle evli olduğumuzu bilmeyenler nikah tazelemede şahitlikleri nasıl olur?
O şekilde nikah tazelenmez. Kimse kimseyi tanımıyor. Bazı hocalar olur demişse de fıkıhtaki tanıma göre olmaz.
Hocam elfazı küfür olan bir söz söylediğimizde nikah tazeleme ve tecdidi iman için sormuştum. Şahitlerin eşimizi şahsen tanımaları mı gerektir?
Senin kiminle evli olduğunu bilenler ancak sana şahitlik edebilirler. Seni hiç tanımayan veya eşinizin seninle evli olduğunu bilmeyen birisi sana nikah yenilemekte şahid olamaz.
Hocam nikah tazelemede, şahitlerin eşimizi şahsen tanımaları mı gerektir, yani eşimizin fotoğrafını gösterip bu benim eşimdir mi demeliyiz şahitlerimize?
Kadın evleneceği erkeğe, nikâh akidlerini yapmak üzere vekâlet verir, erkek de iki şahidin huzurunda, “falan kadınla evlendim, onu kendime eş kabul ettim”, derse, şahidler o kadını tanıyorsa, yapılan akid caizdir. Tanımıyorsa, caiz değildir. Tanımanın ölçüsü ise şudur: Koca olacak adam evleneceği kadının ismini, babasını ve dedesini tanıtır ölçüde anacak. (El-Muhit – Radıyüddin Serahsî.) Fukahanın çoğu, kadının dedesinin isminin anılmasını da şart koşmuşlar ki en sahih olan da budur. Fetva da buna göre verilmiştir.
Kadın Örtülü Bir Vaziyette Hazır Olursa:
Evlenecek erkekle kadın bir araya gelir, şahidler de hazır bulunur, ancak kadın örtülü bulunduğu için şahidler onu tanıyamayıp sadece icab ve kabul sesini işitecek olurlarsa, yapılan akid caiz olur. Sahih olan da budur. Ancak koca olacak adamın kadının ihtiyaten yüzünü açması ve isminden bahsetmesi daha uygun olur. Yüzünü açmadığı takdirde kadının ismini, baba ve dedesinin ismini anması ihtiyata daha uygundur.
Hazır Olmayan Kadının İsmi Anılınca Şahitler Onu Rahatlıkla Tanırsa:
Evleneceği kadının vekâletini alıp iki şahid huzurunda nikâh akdini yaparken, sadece kadının isminden bahsetmekle şahidlerin onu tanıması mümkün oluyorsa, o takdirde yapılan nikâh caizdir. (El-Muhit – Radıyüddin Serahsî – Fetâvâ-yi Hindiyye: 1/268.) diye fetva verilmiştir.
Selamun aleykum hocam kadın ya da erkek bilerek ya da bilmeyerek küfre düştüyse pişman edip tövbe etmeli haccını yenilemeli nikahını tazelemeli deniliyor küfür illaki Allahi inkar ile olmuyor islam hükümlerinden haramlardan birini hafife almakta küfre sebep eşime bunu anlatıyorum kabul etmiyor böyle birşey yok din kolaylık dinidir sen zorlastiriyorsun senin yüzünden dinden soğuyorum ibadet yapasım gelmiyor diyor zira kadın küfre düştüyse tövbe eder ama nikah tazelemeye gerek yoktur lakin erkek düştüyse hem tövbe hem nikah tazelenir diye de okudum bu durumda eşim kabul etmiyor o zaman biz nikahsız miyiz ne yapmamı önerir siniz kabul edersen et etmezsen kapı orda diyor birde durum çok ciddi ve o zaman ülkemde insanların yarısı nikahsız hükmünde resmen çünkü din önemsenmiyor
Aleykümselam Zehra hanım. Kadınlar veya erkekler evlenirken eş adayının dindarlığına bakmıyorlar parasına fizikine şöhretine bakıyorlar. Din üçüncü planda . Bir çoğuna göre olsa da olur olmasada olur gibidir. Evlendikten sonra da bir çok kadın ve erkek evli olduğunu sanarak zina yapıyor maalesef.
Dinde kolaylık vardır ama eşinizin anladığı kolaylık değil inkardır. Evli bir erkek veya kadın küfre veya şirke sebep olacak bir iş veya söz söylerse küfre girer ve nikah düşer. Kurana göre müslüman bir erkek kafir bir kadınla nikah kıyamaz. Müslüman bir kadında kafir bir erkekle nikahlı olamaz. Önce iman etmeli sonra nikahı yenilemeli.
********************
İslam fıkhında konu şöyle geçer:
“Küfre düşmek de, küfürden kurtulmak da çok kolaydır. Küfrün sebebi bilinmese de, her gün bir kere, (Ya Rabbi, bilerek veya bilmeyerek küfre sebep olan bir söz söyledim veya bir iş yaptım ise, pişman oldum. Beni affet) diyerek tevbe eden, Cehenneme gitmekten kurtulur. Küfre düşürücü söz söyleyenin imanı gidince, nikâhı da gider. İman gidince, tecdid-i iman, nikâh gidince de, tecdid-i nikâh gerekir. Küfre sebep olan sözü, hata ederek, yanılarak veya tevilli olarak söyleyenin, imanı ve nikâhı bozulmaz. Yalnız tevbe ve istiğfar etmesi, imanını tazelemesi ihtiyatlı olur. Nikâhını tazelemek gerekmez.” (Berika, Hadika, Mecma-ul-Enhür)
Küfür işleyen kadın veya erkek “Lâ ilahe illallah Muhammedun Rasulullah” deyip imanını yeniledikten sonra “Ya Rabbi benden bilerek veya bilmeyerek küfür sadır olduysa ben pişman oldum tövbe ettim” demeli.
Sonra iki (akrabada olabilir) erkeğin yanında veya dört kadının yanında koca hanımından bir kez genel vekalet aldıktan sonra “Ben eşimle olan nikahımı şahidler yanında evvelki mihir üzerine tazeledim” derse yeterlidir.
***********************
Ülke genelinde maalesef böyle büyük bir sıkıntı var. İnsanların büyük çoğunluğu zina halindedir. O sebeple çocuklar büyüklerine itaat etmiyor dinden imandan uzak yaşıyorlar. Başlarına her türlü felaketler geliyor.
harika
harika
Hocam ilk nikahi hoca kiydi
nikahi tazelerken hoca olmasi sart deyilmis 2 erkek sahit olsa oluyomus sahit erkek kardeesimdi diyeri babam aile icinde tazelemek istedim ama erkek kardesim güldü yanibdakileri de güldürdü ve ben cok kizdim sinirnedim aama tutamadi kendini gülmeye basladi
Doğrudur. Nikah tazelemelerinde iki erkek şahid içinde eşiniz “önceki mihir üzere eşimle olan nikahımı şahidler huzurunda tazeledim” demesi sizin de orada hazır bulunmanız yeterlidir. Siz olmazsanız eşinize genel vekalet verirsiniz. “önceki mihir üzere eşimle olan nikahımı kendi tarafımdan asaleten eşim tarafından vekaleten şahitler huzurunda tazeledim” demesi yeterlidir.
Ancak şahidin birisi bu işe inanmayıp ciddiye almayıp gülerse kendi küfre girer. Bunu kendisine sorunuz. İnanıp da gayri ihtiyari bir gülme geldi ise sorun yok.
Hocam bide ben cok kuruntu yapiom hergün düsünüyom acaba yanlis birsey cikdimi agzimdan ya cikdiysa ya küfre girdisem hep öyle seyler düsünüyom ne yapmaliyim
O vesvesedir. Ağzından bariz bir şekilde küfür çıkmadıkça, niyetin de küfür olmadıkça korkma.
Hocam dini nikah tazelenirken birisi gülerse ve yanindakileri de güldürürse nikah tazelenmis olurmu
İlk kez yapılan nikahın şartları: Kadın için mihir belirlendikten sonra iki erkek şahid veya dört kadın şahit, kadın ve erkeğin her ikisi de Müslüman olması, büluğa ermiş olması ve nikah akdini yapan kimsenin nikah kıymaya ehil kimse olmasıdır.
Nikah tazelenirken gülen kimsenin şehadeti kabul olmaz. Çünkü gülmek saygısızlıktır.
selamun aleykum!kadin weya erkek bilmeden sirke weya kufre dustu ise nikah ta3elemeleri gerekir ama ya kadin weya erkek ”madem nikahimi3 dustu ben baskasiyla ewlenijem ya da ewlenmeyjem”deme durumlari war mi yani boyle bir seye haklari war mi ?
Aleykümselam. Kadın veya erkekten birisi, veya her ikisi kafir olduğunda nikahları düşer. İkisinden birisi nikahı yeniletmeyi kabul etmez ise, evlilik akitleri biter.
Kadın iddet süresini bekledikten sonra başkası ile evlenebilir.
Hocam,eyer sadeje kadin kufre dusatu ise yine kojasina wekalet wererek mi nikahi ta3eleyejekler?
HOJAm HREISIYAN KOmSULAR BA3EN YANImI3DAN DEJERKEN ”SELAmUN ALEYKUm” DIYORLAR BI3LERE BI3 ONLARA JEWAP WERIJE3 mI YOKSA HAYIR?
Kadın veya erkek, veya her ikisi de birden küfre düşmüş ise, kadın eşine bir kere vekalet verirse ömür boyu geçerlidir.
Türkiye’de bu her cuma akşamları camilerde toplu olarak yapılır. Bulgaristan’da ikamet ettiğiniz yerde cami varsa belki orada da yapılır.
Gayrimüslimler size “selamünaleyküm” derlerse şöyle cevap veriniz: “Aleynesselam” deyiniz, “aleykümselam” demeyiniz.. Onlar size “günaydın” derlerse sizde onlar “günaydın” deyiniz.
Hocam,
Elfaz-ı küfür söyleyen birisinin nikahı düşer deniliyor.
Kişi tevbe edip bozuk inancını düzelttikten sonra tekrar nikah kıyıp hanımına dönme meselesi ile talak arasında fark var mıdır?
SORU:
“Elfaz-ı küfür söyleyen birisinin nikahı düşer deniliyor.
Kişi tevbe edip bozuk inancını düzelttikten sonra tekrar nikah kıyıp hanımına dönme meselesi ile talak arasında fark var mıdır?”
Cevap: Evet vardır. Talak üçle sınırlıyken elfaz-ı küfür durumunda düşen nikahta bu sınır yoktur.
Yani nikah fesholunuyor. Küfürden rücu edince şahitler huzurunda tekrar dönüş oluyor. Burada bozuk inançtan dönme mecburiyeti var. O zamana kadar mümin şahsın kesinlikle kelime-i küfür söyleyen şahsın yanına yaklaşmaması lazım. Allah bu sıkıntıya düşen kardeşlerimizi kendi rızasına uygun davranmaya muvafak kılsın. İmanî meselelerde lakayd kişilerle nikah kıymamak bu konuda ilk alınacak tedbirdir.
Küfre düşmeyi nikahın düşmesinden ağır görme çukuru da ayrı bir inanç bozukluğudur.
Not: Bayındır bu konuda da (birçok konuda olduğu gibi) tüm mezheplerin fetvasına karşı geliyor. xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Sitede bu not ve linki yayınlayarak reklam yapılmaması için silinerek yayınlanmasını rica ederim.
El-faz-ı küfür durumunda kişinin imanı gider bununla birlikte nikah da düşer talak vaki olmaz. Küfürden rücu edenin nikahı ilk kez nikah yapılıyormuş gibi yenilenir. Talak ise üç ile sınırlıdır. A.Bayındır kaderi dahi inkar edip dururken onun bu nikah ve talak mevzuunda söz hakkı olamaz.