Özürlünün Namazı

özürlünün namazı
SORU: Hasta, namazlarını nasıl kılar?
CEVAP:
Hastalık değişiktir. Ayakta duramayan hasta oturarak kılar. Oturamayan da yatarak ima ile kılar.Hadis-i şerifte, (Hasta, namazını ayakta kılamazsa, oturarak, buna da gücü yetmezse, sırtüstü yatarak ima ile kılar) buyuruldu. Âl-i İmrân suresinin, (Onlar ayakta iken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah’ı zikrederler) mealindeki 191. âyetindeki zikir, namaz demektir. (Namazı, gücü yeten ayakta kılar, ayakta kılmaktan aciz olan oturarak kılar, bundan da aciz olan, yatarak ima ile kılar)demektir. (Bahr-ür-râık)
Ayakları bükememek:
SORU:
Ayakta namaz kılamayıp, secde de edemeyip, ayaklarını bükemeyende olduğu gibi, bükebilenin de, ayaklarını kıbleye karşı uzatması gerekir mi?
CEVAP: Ayaklarını bükemeyen, kıbleye karşı uzatarak kılar, fakat bükebilen, ayaklarını altına toplar. Kolayına geldiği gibi bağdaş kurarak veyâ dizlerini dikip kollarını kavuşturarak yahut başka türlü yere oturur. Mazeretsiz kıbleye doğru ayak uzatmak mekruh olur. Bükemeyen için mekruh olmaz.

Sandalyede namaz
SORU:
Belim ve dizim ağrıyor, eğilemiyor ve secde edemiyorum. Ayaklarımı bükemiyorum, namazımı nasıl kılabilirim? Sandalyeye oturup kılabilir miyim?
CEVAP: Ayaklarınızı bükemiyorsanız, yere oturup ayaklarınızı kıbleye doğru uzatarak ima ile kılarsınız. Yere oturamazsanız, kıbleye karşı uzatılmış yatak üzerinde, ayaklarınızı sarkıtmadan oturarak kılarsınız.Eğer sandalyeye veya koltuğa oturmak gerekiyorsa, o zaman önünüze başka bir sandalye veya sehpa koyarak ayaklarınızı onun üstüne koyarsınız, yani ayaklar kıbleye karşı uzatılarak namaz kılınır. Ayaklarını bükebilen büker, kıbleye karşı uzatmaz.

SORU:
Ayakta duramayan hasta nasıl namaz kılar?
CEVAP: Ayakta duramayan veya zarar gören, başı dönen kimse, farzları da, secde ettiği yerde oturarak kılar. Rüku için eğilir, secde için, başını yere koyar. Duvara, direğe, insana dayanarak, biraz ayakta durabilenin, ayakta tekbir alması ve o kadarcık ayakta okuması farzdır. Dayanarak oturmak mümkün iken, yatarak ima caiz olmaz.Farz kılarken özürsüz, duvara, direğe dayanmak mekruhtur. Bir özür olursa mekruh olmaz.Hamile veya hasta, sağ ve soluna sehpa gibi bir şey koyup onlara dayanarak ayağa kalkabilirse öyle kılması gerekir. Bu da mümkündür.

SORU: Hastamızın iyi olana kadar hareket etmeden yatması gerekiyor. Rüku ve secde yapamıyor. Ama ayakta dikilebiliyor. Bu hasta namazlarını nasıl kılmalı?
CEVAP: Ayakta veya oturup ima ile kılar. Bunları da yapamıyorsa yatarak ima ile kılar.

SORU: Ayakta da, oturarak da namazını kılamayan hasta nasıl namaz kılar?
CEVAP: Bir şeye dayanarak veya bir kimsenin tutması ile de, yerde oturamayan hasta, sırt üstü yatarak kılar. Başı altına yastık koyar. Yüzü kıbleye karşı olur. Veya kıbleye karşı sağ veya sol yanı üzerine yatar. Rükû ve secdeleri, başı ile îmâ eder. Baş ile de îmâ edemeyen hasta, namazını kazaya bırakır.

SORU:
Alnı ile burnunda yara olan veya başka bir hastalık sebebiyle başını yere koyamayan hasta nasıl namaz kılar?
CEVAP: Oturup ima ile namazını kılar. Rüku için biraz eğilir, secde için, rükuda eğildiğinden daha çok eğilir.

SORU: Hastanede hastamız var. Çeşitli cihazlar bağlı. Kıbleye tam dönemiyor. Ne yapması gerekir? Namaz kılarken, ayaklarını kıbleye karşı uzatmasında mahzur var mıdır?
CEVAP: Kıbleye dönemeyen hastanın, kolayına gelen tarafa doğru kılması caiz olur.

Ayaklarını kıbleye uzatır. Dikebilirse, dizlerini dikmesi iyi olur. Başı altına yastık koyar. Yüzü kıbleye karşı olur. Veya kıbleye karşı sağ veya sol yanı üzerine yatar. İma ile kılar. Kolayına hangisi geliyorsa öyle yapar.

SORU: Ayakta fazla duramayan hasta, tekbiri de oturarak mı alır?
CEVAP: Eğer oturunca secde edebiliyorsa, duvara falan dayanarak, biraz ayakta durabilenin, ayakta tekbir alması farzdır. Oturunca secde edemiyorsa, o zaman oturarak tekbir alır.

SORU: Ayakta namaz kılınca idrar veya yel kaçıran, oturunca idrarı kaçırmazsa, oturarak mı kılar?
CEVAP: Evet.

Sual: Oturamayan hasta, ayakta ima ile mi kılar?
CEVAP
Evet.

Sual:
Yatarak ima ile kılarken, sağa veya sol tarafa yatarak da kılabilir mi?
CEVAP
Evet. Sağ tarafa yatmak, sol tarafa yatarak kılmaktan evladır. Sırtüstü yatmak da sağa yatıp ima ile kılmaktan evladır.

Sual: Göz ile îmâ olur mu?
CEVAP
Göz, kaş ve kalb ile îmâ olmaz. Fetva böyledir. İmam-ı Ebu Yusuf’a göre, başı ile îmâ edemeyen hastanın gözü ile îmâ etmesi caizdir. İmam-ı Züfer’e göre ise, kalbi ile de îmâ caizdir. (Redd-ül-muhtar, Halebî, Tahtavî)

Baş ile de îmâ edemeyen hasta, isterse, imam-ı Ebu Yusuf’un kavline uyup göz ile îmâ ederek kılabilir.

Sual: Beyin ameliyatı geçirdim. Başımı sağa sola çeviremiyorum. Namazı nasıl kılabilirim?
CEVAP
Başı sallamak sağa sola çevirmek gerekmez. Secde edebiliyorsanız hiç mesele yok. Edemiyorsanız, oturarak ima ile kılarsınız.

Sual:
Sağlam iken kılınamayan namazlar, hasta iken teyemmümle ve oturup ima ile kaza edilebilir mi?
CEVAP
Evet caizdir. (Redd-ül-muhtar)

Sual: Ayağımda mantar var. Ayakta durunca tazyikten dolayı yaşlık çıkıyor. Abdestimin bozulmaması için oturarak kılsam caiz olur mu?
CEVAP
Evet oturarak namaz kılmak gerekir. (Hindiyye)

Maliki’yi taklit ederseniz, yaşlık çıkmakla abdestiniz bozulmuş olmaz.

Sual: Yatalak bir hasta, abdest alması veya aldırtması mümkün değilse ne yapar?
CEVAP
Teyemmüm eder, namazlarını ima ile kılar. (Merakıl-felah)

Sual: Bir hastalıktan dolayı konuşamaz hâle gelen namazı nasıl kılar?
CEVAP
Dinimiz, hiç kimseye gücünün yetmediğini emretmez. Dilsiz olanlardan veya konuşamayan kimselerden yahut ses telleri kuruyup konuşamayanlardan kıraat farzı sakıt olur [düşer.] (Merakıl-felah)

Demek ki, şuuru yerinde olan bir hasta, her halükârda namazını kılması gerekir. Bu da namazın çok önemli bir ibadet olduğunu göstermektedir.

Sual:
İyileşmesi mümkün olmayan bir hastalığa yakalanan kimsenin teyemmüm edecek durumu olmadığı gibi, bir yardımcısı da yoksa namazını nasıl kılar?
CEVAP
Şuuru yerinde olduğu müddetçe bütün çarelere baş vurup kılmaya çalışması gerekir. Yemeğini kim yediriyor, diğer hizmetlerini kim yapıyorsa o teyemmüm ettirir. Gerekirse, iki namazı cem edebilir. Yatarak ima ile kılabilir. İma ile de kılamayan namazını kazaya bırakır.

Sual: Kuyruk sokumunda kıl dönmesi nedeniyle ameliyat olan bir yakınımız var. Ameliyat yerindeki dikişler açıkta, doktorlar iki hafta su değdirmeyeceksin demişler. Yaranın üzerinde sargı falan yok. Bu hasta gusül abdesti alırken nasıl hareket etmeli. Dikişli yaralı bölgenin üzerini bir bezle örtüp sargı gibi yaptıktan sonra bunun üzerini mesh edebilir mi?
CEVAP
Evet edebilir.

Sual: Bir hasta bir ay falan yüz üstü hareket etmeden yatması gerekiyor. Yürümesi dahi yasak, sadece ayakta dikilebiliyor. Fakat rüku ve secde yapamıyor. Bu hasta namazlarını nasıl kılar?
CEVAP
Oturup ima ile kılar. Oturamıyorsa yatarak ima ile kılar.

Sual: Bacağına ameliyatla protez takılan bir hastanın bir ağrısı ve sızısı yok, namazı nasıl kılar?
CEVAP
Ayakta kılamazsa oturarak kılar.

Sual: Beli ağrıyan ve dizlerini bükemeyen namazını nasıl kılar?
CEVAP
Secdeye gidemeyen ve dizlerini bükemeyen yere oturup ayaklarını kıbleye doğru uzatarak îmâ ile kılar. Yani rükû için azıcık eğilir, secde için ondan biraz daha fazla eğilir, böylece îmâ ile kılınır. Dizlerini bükebilen ayaklarını uzatmaz.

Sual: Ağır hasta namazını nasıl kılar? Namaz üzerinden sâkıt olmuyor mu?
CEVAP
Aklı başındaysa namaz sâkıt olmaz. Oturarak veya yatarak kılması lazımdır. Secdeye gidemezse, oturarak rükû için başını biraz eğer, secde için biraz daha fazla eğer. Secdeye gidebiliyorsa oturarak kılar. Ayağa bir şeye dayanarak kalkabiliyorsa, yanına sehpa gibi bir şey koyarak ayağa kalkar. Ayakta duramayan oturarak kılar. Oturamayan yatarak kılar. Dinimizde kolaylık var, ama bu herkesin kolayına, işine geleni yapması demek değildir. Ayağa kalkabiliyorsa oturarak kılamaz. Oturarak kılıyorsa îmâ ile kılamaz.

Hasta olan için abdest almak zor ise, Maliki’de iki namazı cem edip kılması caiz olur. Bir yakını abdest aldırmazsa ancak o zaman teyemmüm edebilir.

Sual: Boynumdan ameliyat olacağım için başımla ima edemem. Ne yapmam lazım?
CEVAP
Vücudunuz sağlam olduğuna göre, yere oturursunuz. Rüku için belini biraz eğersin, secde için de ondan biraz daha fazla eğersin, boynu hareket ettirmemen mühim değil. Selam verirken de sağa sola dönmeye ihtiyaç yok. Zaten sağa sola dönmek farz ve vacip değil sünnettir. Selam vermek vaciptir.

Sual: Oturarak kılarken, rükuya ve secdeye ima ile eğilirken eller nereye konulacak?
CEVAP
Rükuda dizler tutulur, secde için de eller uyluklara konur. Kıyamda iken de eller bağlanır. Eller bu şekilde konamasa da namaza zararı olmaz.

Sual:
Kolumda serum varken teyemmüm edilir mi?
CEVAP
Serumun teyemmüme zararı olmaz.

Sual:
Ameliyata girmeden önce, takdim veya tehir edilir mi?
CEVAP
Elbette edilir ve etmek de lazımdır, Hanbeli taklit edilir. Ağızda dolgu varsa Maliki taklit edilir.

Sual:
Özürlü olan Hanefi, ikindiyi kılarken akşam girse, abdesti bozulduğu için namazı sahih olur mu?
CEVAP
Sahih olmaz. Kaza etmesi gerekir. Ama Maliki’yi taklit ederse, abdesti bozulmuş olmaz.

Sual: Abdest alamayacak kadar hasta olanın, hanımı yardım etmezse, teyemmüm mü eder?
CEVAP
Evet.Kadın ile kocasının birbirine abdest aldırması vacip değildir. Birbirine yardım ederek abdest aldırmaları iyi olur. Abdest alamayacak bir kimse, para ile de bir yardımcı bulamazsa, teyemmüm eder.

Sual:
Bir yakınımızın cinsiyeti belli değil. Böyle kimse namazı, erkek gibi mi, yoksa kadın gibi mi kılar? Cenazesini kim yıkar? Sonradan kadın olan erkeklerin durumu nedir?
CEVAP
Kendisinde hem erkeklik, hem de kadınlık uzvu bulunan veya her ikisi de bulunmayan kimseye Hünsa denir. Her iki uzvu olup da, idrarını hangisinden yapıyorsa, ona göre hüküm verilir. Bu, henüz çocuk iken böyledir. Büyüyünce, sakalı çıkar, erkek gibi ihtilam olursa erkek hükmündedir. Göğsü büyür, kadınlık halleri zuhur ederse kadın olduğu anlaşılır.

Eğer erkek veya kadın olduğuna dair hiçbir alamet bulunmazsa veya her ikisinden eşit miktarda bulunursa, böyle kimseye Hünsa-i müşkil denir. Hünsa-i müşkil, kadın olma ihtimali düşünülerek ihtiyatlı hareket eder. Namazı kadınlar gibi kılar. Ölünce, kadınlar gibi kefenlenmesi iyi olur. Teyemmüm ettirilerek defnedilir.

Kadın olduğu zannedilip ameliyatla erkek olduğu meydana çıkan kimse, erkektir. Erkek olduğu zannedilip ameliyat edilince kadın olduğu meydana çıkarsa kadındır. Fakat erkek iken, kadın olmak niyetiyle ameliyat olan, kadın olmaz. (Hidaye, Dürer, Hindiyye)

Sual: Dizim oturup kalkarken ağrı yapıyor. Üzerine de oturamıyorum. Ayakta durabiliyorum ama secdede dizimi kıvıramadığım için ayağımı arkaya doğru uzatıyorum. Mahzuru var mı?
CEVAP
Bir mahzuru olmaz, istediğiniz gibi uzatın.Secde yapabilenin ve ayakta durabilenin ayakta kılması gerekir. Bir şeye dayanarak kalkabilirsiniz, yanınıza tabure veya sehpa koyun öyle kalkın, istediğiniz gibi oturun. Ayağa kalkabiliyorsunuz, oturarak kılamazsınız. Ama gerçekten ayağa kalkınca çok ağrı oluyorsa, namaza ayakta başlarsınız, diğer rekatları oturarak kılabilirsiniz.

Sual: Namaz kılamayan hasta, kılamadığı namaz ve tutamadığı oruç yerine fidye verir mi?
CEVAP
Ağır hasta ve çok ihtiyar kimse, namaz kılamazsa, yerine fakire fidye [para] vermez. Ama tutamadığı oruç yerine fidye vermesi lazımdır.

Sual: Hastayım, hanımı uyandıramazsam namazı teyemmümle kılabilir miyim?
CEVAP
Evet.

Sual:
Ayağa protezin giyilmesi meşakkatli oluyor. Protezsiz ayakta duramıyorum. Oturarak namaz kılmam caiz mi?
CEVAP
Meşakkatli olunca caiz olur.

Sual:
Secde edemeyen, oturup ima ile kılarken, iftitah tekbirini ayakta mı alması gerekir?
CEVAP
Hayır. Secde edemeyen, ayakta durmaz.

Sual:
Oturunca ayağa kalkamayan, oturarak mı namaz kılar?
CEVAP
Eğer oturunca secde edebiliyorsa, ayakta tekbir alır, durabildiği kadar ayakta durur, sonra oturup kılar.

Sual: Sağ kaşımda yara var. Secde edince kanıyor. Yalnız alnımın sol tarafını ve burnumu yere koyup secde etmem caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Narkozdan kurtulma esnasında namaz vakti çıkarsa ne yapmalı?
CEVAP
İki namaz cem edilir.

Sual: Tehlike zamanında, namazı oturarak veya ima ile kılmak caiz midir?
CEVAP
Düşman veya yırtıcı hayvan korkusundan veya hastalanıp ayakta duramayan veya çamur olup kuru yer bulamayan kimse, namazını ima ile kılar. Daha sonra bunları iade etmesi gerekmez. (Halebi)

Sual:
Şizofreni hastasının namaz durumu nasıl olur?
CEVAP
Gayri tabii hareketleri devamlı değilse, sıhhatli iken namazını kılar, kılmadıklarını da kaza eder.

Sual:
İki eli veya iki ayağı olmayan kimseye de namaz kılmak farz mıdır?
CEVAP
Evet farzdır. Herkes, gücü nispetinde ibadet eder. Ayakta namaz kılamayan oturarak kılar, oturarak da kılamayan yatarak ima ile kılar. Abdest alamayan teyemmüm eder.

Sual:
Bir veya birkaç özrü olan kimse namazını nasıl kılar?
CEVAP
Özürlü kimse, Maliki mezhebini taklit ederse iyi olur. Çünkü Maliki’de, abdesti bozan başka bir sebep yoksa, devam eden özür, namaz vakti çıksa da, abdesti bozmaz. Maliki mezhebine göre, özür sahibi olmak için, abdesti bozan bir şeyin hastalık sebebi ile bir kere çıkması kâfidir. Bir namaz vakti içinde devamlı çıkması gerekmez. Namazdan önce veya namaz içinde idrar veya yel kaçıran yani gelen yeli tutamayan veya yarasından kan irin çıkan veya basuru kanayan yahut başka bir akıntısı olan, abdest ve namazının bozulmaması için, Maliki mezhebini taklit eder. (M.Erbea)

Sual:
Bir vaktin girmesiyle eli veya herhangi bir yeri kanayan bir kimse farzı kılacak kadar bir zamanda kan durmazsa, vaktin sonuna doğru o haliyle vaktin farz namazını kılabiliyorken yatsı vaktinin girmesiyle eli kanayan ve kanaması devam eden bir kimse yatsı namazını ve vitri kılmak için yatsının son vakti olan imsak vaktine kadar mı beklemesi lazım?
CEVAP
Evet. Ancak Maliki taklit edilirse hemen kılınır, sabaha kadar beklenmez.

Sual: Abdesti hangi miktarda olan kan bozar, tükürükten fazla olursa mı?
CEVAP
Ağızdaki bir yara veya hastalıktan dolayı kan ne kadar çok çıkarsa çıksın Maliki’yi taklit edenin abdestini bozmaz. Hanefi’de ise, elini dişe sürünce kan bulaşmışsa kan çıktığı için abdest bozulur, ama elma ısırınca misvaktaki kürdandaki bozmaz. Tükürünce tükürükten az ise yine bozmaz.

Sual: Arkadaş namaza yeni başlamış. Her namazda yel zorlaması başlıyormuş. Yel kaçırdığını hissediyor. Bu durum sadece namaz kılmaya başladığı zaman oluyormuş. Bu sebepten birkaç kere abdest alma ihtiyacını hissediyor. Bu kişinin ne yapması lazım?
CEVAP
Bu konuda hadis-i şerif var. Bunu şeytan yapıyormuş. Dübür kısmını üflüyor, insanı şüpheye düşürüyormuş. Onun için Peygamber efendimiz, (Bir ses ve koku duymadıkça abdestiniz bozulmuş olmaz) buyuruyor. Demek ki bu vesvesedir, önem vermemek gerekir. Eğer, gerçekten bozuluyorsa, o zaman Maliki mezhebini taklit eder. Maliki’de elde olmadan, tutulamayıp çıkan gaz, abdesti bozmaz.

Sual: Kadın, günde bir defa gelen akıntı için, Maliki’yi taklit eder mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Sinüzit ameliyatı olacağım. Burnuma tampon koyacaklar, abdest alırken, namaz kılarken nasıl bir yol izlemeliyim?
CEVAP
Abdestte burnun içini yıkamak farz değil. Yani bir problem yok.
Bayıltıyorlar, ameliyattan uyanınca vakit geçmiş olabilir. Onun için Hanbeli mezhebini taklit etmek gerekebilir. Diyelim ki öğle vakti ameliyat olacaksanız, ikindiyi de öğle ile birlikte kılarsınız. Sabah ameliyat olacaksanız, öğleyi belki yetiştiremem diyerek ikindi vaktinde ikisini birden kılarsınız.

İkindi namazını kıldıktan sonra ameliyat olursanız, akşamı yatsı vaktinde kılarım dersiniz. İki namazı bir arada kılmaya ayarlarsınız.

Eğer Maliki’yi taklit ediyorsanız, o zaman Hanbeli’yi değil, Maliki’yi taklit ederek iki namazı cem edersiniz. Hastalık halinde Maliki’de de iki namaz cem edilir.

Sual:
Abdest almak istiyoruz fakat yüzümüzdeki kesik kanamaya devam ediyor. Bu durumda Maliki’ye uyduğumuzu düşünüp abdest almamızda bir mahzur olmaz değil mi?
CEVAP
Evet mahzuru olmaz. Fakat bir yara bandı yapıştırıp abdest almak daha uygun olur. Kan çıkmazsa Maliki’yi bile taklide lüzum kalmaz, kan çıkarsa Maliki taklit edilir.

Sual: Bugün öğleye doğru dişimi çektirdim, çektirdikten sonra diş etinde kanamalar devam ediyor. Maliki’yi taklit ediyorum.Öğleyi kaçırmamak için, abdest aldım namazımı kıldım. Ve kanama hâlâ devam ediyor. Kıldığım öğle namazının kazasını kılmam gerekir değil mi?
CEVAP
Abdestiniz bile bozulmamıştır. O abdestle ikindiyi de akşamı da kılabilirsiniz. Tabii abdesti bozan başka bir şey olmamışsa. Kanamak Maliki’de abdesti bozmaz. Namazı kaza etmeniz gerekmez.

Sual: Soğuktan el veya dudak yarılıp kanarsa Maliki’yi taklit edenin abdestini bozar mı?
CEVAP
Bozmaz. Semavi sebepler bozmaz, bir müdahale varsa bozar.

Sual: Hastalıkla sık sık kusan, Maliki’yi taklit ederse abdesti bozulmamış mı olur?
CEVAP
Evet.

Sual:
Ameliyatla, karnımdan delik açılarak torba bağladılar. Torbadan bazen necaset sızıyor. Maliki’yi taklit caiz mi?
CEVAP
Evet.

Not: Maliki mezhebini taklit ile ilgili geniş bilgi, Mezhep ve Mezhepsizlik maddesinde, Mezhep taklidi rahmettir kısmında var.

Hastanede namaz
Sual: Hastanede, yatağından hiç kalkamayan hastanın yatağı uygun değilse, namazını nasıl kılar?
CEVAP
Kıble sağ tarafındaysa sağ tarafa, kıble solundaysa sol tarafa dönerek kılar. Kıble ayak yönündeyse, başının altına yastık koyarak, yüzü kıbleye gelecek şekilde ima ile kılar. Başı kıble tarafına geliyorsa veya ara yönlerden bir tarafa doğruysa, dönebildiği kadar başını kıbleye dönmeye çalışır. Sağ tarafa yatmak, sol tarafa yatarak kılmaktan evladır. Sırtüstü yatmak da, sağa yatıp ima ile kılmaktan evladır.

Tek kolu olmayan
Sual:
Tek kolu olmayan, namazda elini nasıl tutar?
CEVAP
İki eli varken yaptığı gibi yapar. Mesela tek elini, yine göbeğin altına koyar.

Hamile kadının namazı
Sual:
Hamile kadın, namazlarını oturarak kılabilir mi? Doktor hamileye, (Hareket edersen çocuğun düşer. Hep yatacaksın) dese, çocuğun düşmemesi için abdest yerine teyemmüm etmesi caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir. Namazda ayağa kalkmakta zorlanıyorsa, sağına ve soluna, sehpa koyup, onlara dayanarak kalkabilir. Bu şekilde de ayakta kılamazsa, o zaman oturarak kılabilir. Oturarak kılarken secde edemiyorsa, ima ile kılabilir.

Oturarak namaz kılarken
Sual:
Ayakta namaz kılamayan kimsenin, oturarak namaz kılarken ayakları bükme, dizüstü veya bağdaş kurma imkânı varken kıbleye karşı uzatması caiz midir?
CEVAP
Dizlerini bükemeyen, ayaklarını kıbleye karşı uzatır. Bükebilen ayaklarını toplar kıbleye karşı uzatmaz. Dizüstü veya bağdaş kurma imkânı varken ayaklarını kıbleye doğru uzatması mekruh olur. Dizüstü oturabiliyorsa, secdeye de gitmesi gerekir. Secdeye gidemiyorsa, ima ile kılar.

Mesh zarar verirse
Sual:
Mâlikî’yi taklit eden veya etmeyen Hanefî’nin, başına mesh etmesi zarar verir, hastalığını arttırırsa, meshi terk etmesi caiz olur mu?
CEVAP
Şâfiî’de başın çok az bir kısmı, mesela bir parmakla bile mesh edilirse farz yerine gelir. Salih ve uzman doktor, (Islak elle başı mesh etmek hastalığını artırır) derse veya kendi tecrübesiyle zarar verdiğini, mesela ağrıyı arttırdığını anlarsa, Şâfiî’yi taklit edip başın çok azını mesh etmesi caiz olur.

Akıntıyı durdurmalı
Sual:
Ayakta namaz kılınca elde olmadan yel veya idrar kaçıran yahut yarası akan kimse, oturunca bu akıntılar olmuyorsa, namazı ayakta kılmayıp, oturarak mı kılar?
CEVAP
Evet, oturup îmâ ile kılınca, bu özürler akmayıp kesiliyorsa, îmâ ile kılmak gerekir, çünkü sargıyla, bantla, ilaçla veya başka bir yolla akıntıyı durdurmak vacibdir. (S. Ebediyye)

Eğer yukarıda bildirilen özürlere mani oluyorsa, îmâ ile kılmak, akıntı devam ederken ayakta kılmaktan daha uygundur. (Halebi)

Akıntısı sadece secde hâlinde gelen, secdeyi terk eder. Akıntısı sadece ayakta gelen ise, kıyamı terk edip akıntı gelmeyecek şekilde oturup îmâ ile kılar. Eğer böyle akıntılı durumlarda, Mâlikî mezhebi taklit edilirse, bu özürlerin hiçbiri abdestini bozmaz. O zaman îmâ ile kılmak gerekmez. Bu bakımdan Mâlikî’yi taklit ederek kılmak iyi olur.

Îmâ ile kaza etmek
Sual: Sağlamken kılınmayan namazları hastayken teyemmümle ve îmâ ile kaza etmek caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir, kaza ettikten sonra sıhhati düzelse, tekrar kılması gerekmez. (Dürer, Mecmua-i Zühdiyye)

Îmâ ile kılarken

Sual: Ayaklarını kıbleye doğru uzatıp, îmâ ile namaz kılan, imamla yan yana duruyorsa, ayakları imamın ayaklarından ileriye geçmiş oluyor. Bu durumda namazı sahih oluyor mu?
CEVAP
Normal ayakta cemaatle namaz kılarken, ayakların bulunduğu yere itibar edilir. Ayağının topuğu imamın topuğundan ileri olursa o namaz sahih olmaz. Ama îmâ ile kılarken böyle değildir, o zaman topuklara değil, başın bulunduğu yere itibar edilir. Îmâ edenin başı, imamın başının gerisinde veya aynı hizada olursa, ayakları imamın ayaklarının ilerisinde olsa da namazı sahih olur. (İbni Abidin)

Secde edemeyen
Sual: Ayakta durabilen, fakat secde edemeyen hasta, namazını nasıl kılar?
CEVAP
Hasta, ayakta durabilse de, secde yapamıyorsa, ayağa kalkması gerekmez, oturarak îmâ ile kılar. Ayakta da îmâ ile kılması caizdir. Oturarak îmâ ile kılmak, ayakta îmâ ile kılmaktan efdaldir. (Mülteka, Mecmua-i Zühdiyye)

Îmâ ile namaz
Sual:
Îmâ ile nasıl kılınır?
CEVAP
Îmâ demek rükû için biraz eğilmek, secde için ondan fazla eğilmekle olur. Bedenini eğemeyen, başını eğer. (İslam Ahlakı)

Ayakta duramayan hasta, oturarak kılar, oturamayan hasta, sırtüstü yatıp başı ile îmâ ederek kılar. (S. Ebediyye)

Sırt üstü yatan hastanın başı altına bir şey konarak, yüzü kıbleye getirilir. Dizlerini dikmesi iyi olur. Başı ile îmâ edemeyenin namazı kazaya bırakması caiz olur. (İslam Ahlakı)

Îmâ ile kılarken
Sual:
Yere secde yapamayan bir hasta, oturup îmâ ile namaz kılarken ellerini nereye koyar?
CEVAP
Önce göbeğinin altına ellerini bağlar. Rükû için az eğilince, bağlı ellerini çözüp uylukları üzerine koyar. Secde için azıcık daha eğilir. Ellerini de rükû hâlindekinden biraz ileri koyar. Ettehıyyatü okurken ellerini dizlerinin üstüne koyar. Ellerini böyle koymasa da namaz sahih olur. Rükû, secde ve teşehhütte olduğunu bilebilecek şekilde koyarsa, kendi de, ona bakan da, rükû da mı, secdede mi, yoksa teşehhütte mi olduğunu rahat anlar.

Oturarak namaz kılmak
Sual:
Hamile kadın, son aylarında namaz kılarken, secde yapabiliyor, fakat ayağa kalkması zorlanıyorsa oturarak kılabilir mi?
CEVAP
Hamile veya başka hasta, ayağa kalkmakta zorlanıyorsa, sağ ve sol yanına sehpa, tabure gibi bir şey koyar. Onlara dayanarak ayağa kalkar. Böyle de kalkması zor oluyorsa, o zaman oturarak kılar. Secde yapabildiğine göre, namaza ayakta başlar. Secde de edemiyorsa ayakta başlamaz, oturarak başlar. Secde edebilenin ise ayakta başlaması lazımdır.

Îmâ ile kılamayan
Sual:
Aklı başında, fakat başıyla da îmâ edemeyecek kadar hasta olanın namazları sakıt olur mu?
CEVAP
Evet, bu hâli bir günden çok devam ederse, namazları sakıt olur, yani o namaz farz olmaktan çıkar, kaza etmesi gerekmez.

Sual: Birçok camilere sandalyeler konmuş. Sandalyede namaz kılanlar, (Dinde kolaylık olduğu, güçlük olmadığı için sandalyede namaz kılıyoruz) diyorlar. Doğru mu?
CEVAP
Doğru değildir. Dinde güçlük yok demek, (Size güç gelen ibadetleri yapmayın veya bu ibadetleri istediğiniz gibi değiştirin) demek değildir. Dinimizin izin verdiği ruhsatlardan istifade edilir. Camiye kadar gelen kimse yere de oturabilir. Secde edemiyorsa, ayaklarını kıbleye doğru uzatarak ima ile namazını kılar. Yahut sandalyeye oturup ayaklarını başka bir sandalyenin üstüne koyabilir.

Sual:
Hasta bir kimsenin, sandalyede namaz kılması niçin caiz değildir?
CEVAP
Din kitaplarında deniyor ki:
Ayakta duramayan veya zarar gören, başı dönen kimse, farzları da, secde ettiği yerde oturarak kılar. Rüku için eğilir. Secde için, başını yere koyar. Duvara, değneğe, insana dayanarak, biraz ayakta durabilenin, ayakta tekbir alması ve o kadarcık ayakta okuması farzdır. Secde için yere eğilemeyen hasta, 25 cm.den yüksek olmayan, sert bir şey üzerine secde eder. Alnında yara olan, yalnız burnu ile, burnunda yara olan da, yalnız alnı ile secde eder. Alnında ve burnunda birlikte özür olup başını yere veya böyle sert bir şey üzerine koyamayan, ayakta durabilse bile, yere oturarak ima ile kılar. Yani rüku için biraz eğilir. Secde için, rükudan daha çok eğilir. Secde için, kendisi veya başkası, yerden bir şey kaldırıp, yüzünü bunun üstüne koyması tahrimen mekruhtur.Resulullah efendimiz bir hastayı ziyaret etti. Bunun, eli ile yastık kaldırıp, üzerine secde ettiğini görünce, yastığı aldı. Hasta, odun kaldırarak bunun üstüne secde etti. Odunu da aldı ve (Gücün yeterse, yere secde et! Yere eğilemezsen, yüzüne bir şey kaldırıp, bunun üzerine secde etme! İma ederek kıl ve secdede, rükudan daha çok eğil!) buyurdu. (Fethul-kadir, Merakıl-felah, Halebi, Mecmaul-enhür)Bir uzvundaki dertten dolayı uygun oturamayan kimse, istediği gibi oturur. Oturabilmek için, ayaklarını kıbleye karşı uzatabilir. Bir yerini yastığa veya başka şeye dayar. Yahut, bir kimse tutarak düşmesine mani olur. Yüksek bir şeyin üstüne oturup ima ile kılması caiz değildir.[Sandalyede oturarak kılanın namazı kabul olmaz. Çünkü, sandalyede oturmak için zaruret yoktur. Sandalyede oturabilen kimse, yerde de oturabilir ve yerde oturabilenin yere oturup kılması lazımdır. Namazdan sonra, yerden ayağa kalkamayan, sandalyeden ise kolay kalkan hastayı yerden bir kimse kaldırır. Yahut, kıbleye karşı olan bir karyolada, ayaklarını sarkıtmadan oturarak kılar. Namazdan sonra, ayaklarını yatağın bir yanına sarkıtıp, sandalyeden kalkar gibi kalkar.]Bir şeye dayanarak veya bir kimsenin tutması ile de, yerde oturamayan hasta, sırt üstü yatarak kılar. Ayaklarını kıbleye uzatır. Başı altına yastık koyar. Yüzü kıbleye karşı olur. Veya kıbleye karşı sağ veya sol yanı üzerine yatar. Rüku ve secdeleri, başı ile ima eder. Böyle de ima edemeyen aklı başında bir hasta, bir günden çok namazını kılamazsa, hiçbirini kaza etmez. Semavi bir sebep ile, yani elinde olmayarak, mesela hastalık ile veya baygın yahut secde, rekat sayılarını unutacak kadar dalgın olarak, beşten fazla namazını kılamayan da böyledir. Alkollü içkiler veya ilaç alarak böyle baygın, dalgın olanın, kılamadığı namazlarının adedi birkaç günlük olsa da, hepsini kaza etmesi lazımdır.Hastanın yatakta veya sandalyede, ayaklarını sarkıtarak oturup, ima ile kılması caiz değildir. Hasta, yerde veya uzunluğu kıble istikametinde olan bir çekyat üstünde, kıbleye karşı oturarak kılar. Yere oturunca kalkamazsa, sandalye, koltuk veya yatak üzerine oturur, ayaklarını bir sehpanın üstüne koyarak ima ile kılar. Felçli olup sandalyesinden inip binemeyen de, mümkünse ayaklarını sehpaya koyar veya koydurur. Buna da imkan yoksa, zaruretten dolayı kendi sandalyesinde kılması caiz olur.

Sual: Bacaklarını bükemeyen hastalar sandalyede namaz kılamıyor. Bu hasta oturup kalkamıyorsa veya felçli ise ne olacak? Tekerlekli sandalyesinde kılamaz mı?
CEVAP
Ayaklarını bükemeyen hasta, yatağının içinde, ayaklarını kıbleye karşı uzatarak ima ile kılabilir. Divanda, somyada veya yatakta böyle oturarak kılar. Koltuğa oturursa ayaklarını sehpaya veya başka bir koltuğa koyarak kılabilir. Bunları da yapamayan hasta yatarak ima ile kılar.Tekerlekli sandalyesinde oturan felçli de, bir yardımcısı yoksa, ayaklarını önündeki sehpaya koyamayacağı için, ayaklarını sarkıtarak da kılması caiz olur.Oturaklı seccade
Sual:
Çeşitli rahatsızlıkları olan hastalar için, resimde görüldüğü gibi oturaklı seccade yapılmış. Hastalar bu oturağa oturuluyor, ayaklar yine altta kalıyor. Hastaların böyle namaz kılmaları caiz olur mu?
CEVAP
Hasta, yerde nasıl rahat ediyorsa öyle oturabilir. Oturamıyorsa sırtını duvara dayayabilir. Dizüstü oturamıyorsa bağdaş kurabilir. Ayaklarını bükemiyorsa kıbleye doğru uzatabilir. Resimde görüldüğü gibi, bisiklet oturağına benzer bir şey üzerine de oturabilir. Altına yastık da koyabilir. Sandalyeye oturup ayaklarını sarkıtmaksa, caiz olmaz.
EK: 1
Diyanet, “Hasta ve engellilerin, namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmaları uygundur” dedi.
Din İşleri Yüksek Kurulu, sandalyede namaz kılınmasıyla ilgili fetvasında “Hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunan …kimselerin, mecbur kalmadıkça namazlarını sandalyede değil yere oturarak kılmaları uygundur” dedi. Kurul, “Namazı normal şekli ile ayakta kılmaya gücü yetmeyen kimse için asıl olan, namazını oturarak kılmaktır. Böyle bir kişi namazını kendi durumuna göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak kılar. Nitekim Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi vessellem) nasıl namaz kılacağını soran hasta bir sahabeye ‘Namazını ayakta kıl. Eğer gücün yetmezse oturarak, buna da gücün yetmezse yan üzere kıl’ (Buhari, Taksiru As-Salat, 19) buyurmuştur. Özellikle üzerinde namaz kılmak amacı ile camilerde sıralar halinde sabit oturakların yapılması, cami doku ve kültürüyle bağdaşmamaktadır” denildi.

Loading

3.262 - 1
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Suphi Adalı için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


“Özürlünün Namazı” üzerine 4 yorum.

    1. SORU: Özürlü olarak tabiri yanlış bir tabirdir. Engelli tabiri doğrudur. Lütfen değiştiriniz.
      CEVAP:
      Fıkıh kitaplarında sahibül’uzr yani özürlünün namazı denilir. Özür kelimesi köken olarak arapçadır. Kelime kökü mazi 3. şahıs filinin ayın zel ve rı harflerinden müteşekkildir. Türkçe karşılığı ise engelli demektir. Fıkhi terimi sahibül’uzr yani özür sahibi demektir.

  1. Sağ dizini kısmen bükebilen oturuşu bu yüzden yapamayan biri olarak namazda ne yapmamı önerirsiniz?

    1. Namazda Ayakları Bükememek:
      SORU: Ayakta namaz kılamayıp, secde de edemeyip, ayaklarını bükemeyende olduğu gibi, bükebilenin de, ayaklarını kıbleye karşı uzatması gerekir mi?
      CEVAP: Ayaklarını bükemeyen, kıbleye karşı uzatarak kılar, fakat bükebilen, ayaklarını altına toplar. Kolayına geldiği gibi bağdaş kurarak veyâ dizlerini dikip kollarını kavuşturarak yahut başka türlü yere oturur. Mazeretsiz kıbleye doğru ayak uzatmak mekruh olur. Bükemeyen için mekruh olmaz.

      İZAHAT:
      Siz anlattığınız göre ayaklarınızı bükemiyorsunuz veya çok sıkıntı çekiyorsunuz. Ayrıca secdede yapamıyorsunuz. Bu durumda siz oturarak kılmalısınız.

      NOT LİNGE RESİM EKLEDİM ORAYA BAKINIZ:
      http://www.islamdergisi.com/genel/ozurlunun-namazi/

Suphi Adalı için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et