DOĞAL AFETLER KADER MİDİR?

SORU: Trafik kazaları, doğal afetler, maden ocaklarının çökmesi sonucu ölenlerin durumu kader miDepremdir..?

CEVAP: Kader konusu hassas bir mesele olduğu için kader hakkında yazılan bu yazının tamamı okunmadan bir karara varılırsa konu yanlış anlaşılabilir.
Şu iyi bilinmelidir ki olup biten her şey kaderdir. Trafik kazaları, depremler, sel, maden ocaklarının çökmesi, şiddetli fırtına ve yangın gibi feci olaylarda ölen ve yaralananlar üzerinde insanların kasıt ve ihmalleri yoksa da o bir kaderdir, bunların içinde insanların tedbirsizlikleri veya kasıtları varsa da o da bir kaderdir. Ancak; kaderin bu ikinci kısmının öyle tecelli etmesine kastı veya ihmali olan şahıslar sebep olduğu için o kimseler suçlu ve sorumludur. Şimdi kaza ve kaderin ne anlama geldiğini görelim.
Kur’an-ı Kerim’de Kaderle ilgili bir ayeti kerime de, mealen;

-” De ki: “Allah’ın bize yazdığı şeyden başkası, bize asla isabet etmez. O, bizim Mevlâ’mızdır ve artık mü’minler, Allah’a tevekkül etsinler.”
( Tevbe – 51 ) Buyurulmaktadır.

– Eğer Allah insanları zulümleri yüzünden hesaba çekseydi, yeryüzünde kımıldayan tek canlı bırakmazdı. Fakat Allah onları, belli bir vakte kadar erteler. Müddetleri (ecelleri) geldiği zaman, onu ne bir saat erteleyebilirler, ne de öne alabilirler. (Nahl- 61)

Allahu Teala, gerek kullarının iradeleriyle yapacakları veya onların iradeleri olmaksızın başlarına gelebilecek her türlü işi bilip Levh-i Mahfuz’a yazmasına KADER denir. Yukarıda zikrolunan ayette ifade edilen kader (alın yazısı), iki şekilde açıklanabilir:

Birincisi; kulların iradesi olmadan başlarına gelen iyi veya kötü durumlar. Bir kimsenin bu dünyaya erkek veya kadın olarak gelmesi, bedeninin şekli, anne ve babasının kimler olacağı, doğal afetler gibi şeyler kulun seçimine bağlı olmayan kader türündendir.
İkincisi; kulların iradeleri, yani kendi seçimleri sebebiyle başlarına gelen iyi veya kötü durumlardır.  Kulun kendi seçimi ile müslüman veya inançsız olması, günahkar veya salih bir mü’min olması veya birini kasten öldürmesi de kaderin ikinci türüdür. Bu ikinci tür kaderin yazılmasına şahısların bilinçli seçimleri sebep olduğu için Allah katında onlar sorumludur.

SORU: Bir kimse bir kimseyi öldürmeseydi o insan yine mi aynı gün ve saatte ölecekti..?

CEVAP: Evet. Öldürülen kimse yine aynı gün ve saatte ölçekti ancak; bu kez ölümüne bir hastalık veya başka şeyler sebep olacaktı.

 

C Ü Z -İ   İ R A D  E   N E D İ R ..? 

 Kulun hayır veya şerden birini seçme hakkıdır. Buna Kur’an’dan delil, mealen :
“Gerçek şu ki insanlar kendi iç dünyalarını değiştirmeden Allah onların durumunu değiştirmez.”
(Ra’d, 13/11)
Bu ayet-i kerime bize insanın iradesinin olduğunu ve onun programlanmış bir robot olmadığını gösteriyor.

Hayır ve Şerrin Allahü Teâlâdan Olduğuna İnanmak Ne Demektir?

Kula verilen cüzi irade ile kulun, hayır veya şerden birisini seçmesinden sonra o  işi Allahu Teala’nın yaratmasıdır. Kul bu işin yaratılmasını tercih etmesinden dolayı işin sorumlusu olmaktadır. Yani; işin tercih sahibi kul, yaratanı ise Allah’tır. Zira kulun yaratmaya gücü yoktur.
İnsanların bir çoğu insanın iradesinin sebep olmadığı alın yazısı ile, cüzi iradenin sebep olduğu alınyazısını birbirine karıştırdıkları için; “İnsan kendi kaderini kendisi yaratır.” diyerek şirke girmektedirler.

 

N O T : Geniş bilgi için TIKLAYINIZ: 

Kadere İman Nedir? Cüzi İrade Nedir? 

 

Loading

2.782 - 1
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Onur için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


“DOĞAL AFETLER KADER MİDİR?” üzerine 4 yorum.

  1. SELAMÜN ALEYKÜM Kaza-i mübrende örnek olarak başımıza bir kesin iş kazası yazilis olsa önceden verdiğimiz sadaka ve dualarımız, kaza geldikten sonra o kazanın şiddetinden hafif sıyrıklarla atalabilecegimizi sağlarmi

    1. Aleykümselam. Kaza-i mübrem başa mutlaka gelecek olan kazalar ve ölümdür. O hiçbir şekilde geri çevrilemez ancak sadaka ve dualar ile hafifletilir..

  2. “SORU: Bir kimse bir kimseyi öldürmeseydi o insan yine mi aynı gün ve saatte ölecekti..?
    CEVAP: Evet. Öldürülen kimse yine aynı gün ve saatte ölçekti ancak; bu kez ölümüne bir hastalık veya başka şeyler sebep olacaktı.”

    Burada EVET cevabı vermenizin delili nedir? Benim bildiğim burda evet veya hayır diyemeyeceğimizdir. Buradaki en güzel cevap “Allah bilir” olmalıdır diye biliyorum.

    1. “SORU: Bir kimse bir kimseyi öldürmeseydi o insan yine mi aynı gün ve saatte ölecekti..?
      CEVAP: Kaza-i mübrem ise evet kaza-i muallak ise hayır.
      1- Şol kimsenin ölümü kaza-i mübrem(kesin ölüm)ise, öldürülen kimse yine aynı gün ve saatte ölecekti ancak; bu kez ölümüne bir hastalık veya başka şeyler sebep olacaktı.” Buna Kur’an’da ki “Eğer Allah insanları zulümleri yüzünden hesaba çekseydi, yeryüzünde kımıldayan tek canlı bırakmazdı. Fakat Allah onları, belli bir vakte kadar erteler. Müddetleri (ecelleri) geldiği zaman, onu ne bir saat erteleyebilirler, ne de öne alabilirler. (Nahl- 61) mealindeki ayet delildir.
      2- Ol kimsenin ölümü kaza-i muallak(şarta bağlı ölüm) ise, sebeplere sarılacak yani dua, sadaka, hasenat işleyecek ve o ölümden kurtulacaktı. Buna da hadisi şeriflerde belirtilen sadaka ve sıla-i rahmin ömrü uzattığı ve yetmiş türlü belaları önlediği ifadesi delildir.
      Allah bilmesine gelince; Allah elbette her şeyi en iyi bilendir ancak; kullarına da bildirmekten aciz değildir. Acizdir diyenler itikadını gözden geçirmelidir.
      Selam ve huzur üzere olasınız.

Onur için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et