İftira ve Yalan

Allah’tan korkmayana yalan söylemek ve iftira atmak su içmekten daha kolay gelmektedir. Allahtan ancak; münafık ve kafirler korkmaz. Artık toplum olarak öyle bir konuma gelindi ki; -hâşâ- siyaset yapmak için yalan söylemek ve iftira atmak günah değilmiş gibi addedilmektedir adeta.

Din ilmini öğrenmek bu kadar önemli olmasaydı, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz dinini bilmeyenlerin günahının iki misli olacağını haber verir miydi? İftira ve yalan hakkında Kur’an’da şöyle buyurulmaktadır, mealen ;

“YALAN SÖYLEYENLER, İFTİRA EDENLER (yalan ve iftiranın günah olduğuna inanmayıp, önemsemeyenler), ANCAK ALLAH’IN ÂYETLERİNE İNANMAYANLARDIR. İŞTE ONLAR, YALANCILARIN TA KENDİLERİDİR.”
[Nahl S. Ayet: 105]

Yalan hakkında peygamber (s.a.v.) Efendimiz buyurdular ki:

(Yalan, nifak kapılarından biridir.) [Hadis-i İbni Adiy]

(Mümin, her hataya düşebilir, ama hainlik yapamaz ve yalan söyleyemez.) [Hadisi Bezzar]

(Doğru olun, doğruluk iyiliğe, iyilik ise, Cennete çeker. Yalandan sakının, yalan fücura, fücur ise Cehenneme götürür.)
[Hadisi Buhari]

(Sözle çıkarılan fitne, kılıçla çıkarılan fitne gibidir. Yalan söylemek, iftira etmek ile çıkarılan fitne, kılıçla çıkarılan fitneden de kötüdür.) [Hadisi İbni Mace]

(Pazarcıların çoğu facirdir! Çok yemin ederek günaha girerler ve yalan söyleyerek alışveriş yaparlar.) [Hadisi Hakim]

(Aldatan Cehennemdedir.) [Hadisi Taberani]

(En büyük günah, yalan yere yemin etmektir.) [Buharî]