Oruç ve Nefis Mücadelesi

rabıta yapan gençNefis nedir?
Nefis insanın imtihan edilmesi için yaratılmış insanın ona tabi olmasında insanı alçaltan, ona muhalefet etmesinde insanı yücelten bir sebeptir.
Nefsin durumu genel olarak iki türlüdür. Birisi:
Ben yine de nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis şiddetle kötülüğü emreder. Ancak Rabbimin rahmetiyle yarlıgadığı müstesna. Muhakkak ki, Rabbim bağışlayıcı ve merhametlidir.” (Yusuf Suresi/53) 

Ve kendini levm eden (kınayan) nefse yemin ederim ki. “ (Kıyame Suresi- 2)

İmanın nuru kemale erdiğinde ise nefis;
Ey mutmain (tatmin olmuş) nefis!”(Fecr.27),
“Razı olmuş ve rızaya ermiş olarak dön Rabbine!” (Fecr.28)
“Haydi katıl kullarıma!”(Fecr.29)
“Gir Cennetime! (Fecr.30)
hitaplarının muhatabı olur.

Emmare nefis, imanın nuru arttıkça etkisi azalan nefistir. İnsanın özü ile iç içe olduğu için bidayette bunu diğerinden ayırmak zor, hatta imkansız gibidir. İmam-ı Rabbani hazretleri nefisle olan bu cihadın, cahillerin nefsi ile olan mücadele gibi olmadığını belirtmektedir. Bu durum, nefsin imanın nurundan etkilenerek daha ince arzularda bulunduğunu göstermektedir.
Rivayet edildiğine göre Allahu Teala nefsi yarattığında nefse:
-” Ben kimim diye sorunca, nefs:
-” Ya ben kimim” diye cevap verdi.
Bunun üzerine Allah meleklerine emretti, nefse bin yıl azab ettiler. Sonunda nefis aynı soruya aynı cevabı verince, Allah nefsi bin yıl aç bıraktı. Bundan sonra Allahu Teala aynı soruyu tekrar sordu:
– “Ben kimim? diye sorunca ,
Nefis:
“Entellezî lâ ilâhe illâ ente” (Sen ki, Senden başka ilah olmayan bir Zâtsın) dedi.
Böylece açlığa dayanamayarak Rabbini tanıdı.
Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri de bu babta:
-” Nefsi yola getirecek en önemli ilaç açlıktır. Nefis aç bırakılmadan asla yola gelmez.” demiştir.
Oruç gerçekten büyük bir ibadettir. Nefsi oldukça zayıflatan zorlu bir sınavdır. Ancak nefsin tamamen arınması için diğer ibadetlere de gerek vardır. Zira, sadece açlıkla nefis terbiye olsaydı, hindu ve budist rahiblerin nefisleri müslüman olurdu. Halbuki bunların ulaştıkları en son yer, nefsin safasıdır. Yani aldatıcı bir zevktir. Nakşibendi ve Kadiri büyükleri, ve diğer tarikat büyükleri, nefsin açlığından maksat sadece oruç tutarak aç kalmak olmadığını, oruçla birlikte nefsin istediklerini vermemek, istemediklerini yaptırmak olarak anlamışlardır. Kısaca buna “riyazat ve mücahede”demişlerdir. Bunu özet olarak açaçak olursak;
Riyazat; haramlardan ve mekruhlardan kaçmak olduğunu söylemişlerdir.
Mücahede ise; nefsin istemediklerini nefse yaptırmaktır. Bunlar en başta farzlar, daha sonra sünnetler ve bazı nafile ibadetlerdir. Bunları yapmak, nefsi temizlemenin en acı ilacıdır.

Loading

468 - 1
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

fizyoterapist caner için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


“Oruç ve Nefis Mücadelesi” üzerine 4 yorum.

  1. Teşekkür ederim.yazilariniz tesir etti lakin ben tasavvuf meşrebin girmek istemiyorum mizacim da kendime daha uygun bir manevi meslek ve meşrepteyim.illa soylemek lazimsa soyleyim risale i nur tarzi ve cemaati ile kendimi muhafazaya çalişiyorumlakin tasavvuf ilmini nazari olarak da olsa siz ehli sünnet hocalardan öğrenmek isterim.bu da benim ümmet olarak hakkım. Bununla beraber cuzi de olsa virdlerim var bir problem yaşadığımda ehli Zikir siz tasavvuf buyuklerine sorarım bu konuda ihtisas sizin çünkü.bizim ustadin meşrebin de Kadiril ik daha galip. Geylani hz ile manevi itribati daha kuvvetli idi hazretin.Bu konu uzar allaha emanet olunuz

    1. Tasavvuf bilgileri daha çok yaşantıya mütealliktir. Allah emanet olunuz.

  2. Sa çok kiymettar ve sevgili bekir ağabeyim!evvela tasavvuf a dair ciddi malum öğrendim çok teşekkür ederim ziyadesiyle meraklısı idim.bununla beraber tasavvuf un hakikatin a dair Telvihat i tisa risalesini 3.lema gibi eserleri okumanızı talebe niz olarak tavsiye ederim.2 sual sormak isterim malumunuz bir çok ehl i Velayet tekemmul için az taam yemeye çalışmıştır. Acaba bana tavsiyen var mı hocam ramazanda n sonraki öğün adedi için?sünnete uygun olan kaç adettir.gunduz 2 kere yemeyi israf saymiş mi? (Sabah ve öğle vakti gibi)mutedeyyin hazik hekimlere mi danişmaliyim.sual2:muhsin iyi hocam orucken duş alıp sevabıni azaltmak istemedim mealinde derken kastı nedir terleme ve kokma gibi hususi durumlar harici mi kast ediyorsun uz. Ellerinizi öperim mücrim dilimle dua eder duanizi beklerim fiemânillah

    1. Değerli kardeşim tasavvuf kitaplarda okunan bilgilerle değil yaşanarak öğrenilir. O eseri yazan şahıs o bilgiyi hangi kitaptan öğrenmiş? Bizim o kitaba ihtiyacımız yok. Siz bizi yanlış anlamışsınız. Anlamanız da gerekmez..
      Size tavsiyem, tasavvuf yolunda seyrü süluk yapabilmeniz için gerçek bir mürşide teslim olmanızdır.
      Tarikatler ana hattı ile ikiye ayrılır. Ruh yolu tariki, nefs yolu tariki. Evvela bu biliniz sonra seçiminizi ona göre yapınız. Nefs yolu tarikinde günde bir öğün yemek yeter. Az yemek az konuşmak eski elbise giymek toplumdan uzak durmak vs. gibi riyazat ve mücahedeler vardır.
      Ruh yolu tariki Nakşibendi tarikatıdır. Bunda günde iki öğün yersin. Kalpten masiva sevgisini çıkarmaktır bütün işin bir de sünnetlere sıkı sarılmaktır.
      Oruçken zaruretsiz banyo yapmak sevapları azaltır. Banyonuzu veya duşunuzu iftardan sonra yaparsınız.

fizyoterapist caner için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et