Tövbe Edenlerin Günahları Ahirette Yüzlerine Vurulmayacak

Ayet-i kerime de mealen:
-“Allah, o müminlerin geçmişte yaptıkları en kötü hareketleri bile örtüp bağışlayacak ve yaptıkları amellerin en güzelleriyle mükâfatlar ihsan edecektir.”
(Zümer -35)

Hadis-i şerifte mealen:
-“Allahü teâlâ, tevbe edenin günahlarını, yazıcı meleklerine unutturduğu gibi, kulun kendi organlarına ve dünyada bunu bilenlere de, unutturur. O kimse, Allahü teâlâya kavuşunca, artık günahı sebebiyle aleyhine şahitlik edecek kimse kalmaz.”
(Hadis-i İbn-i Asâkir)

Rabbimize ne kadar hamd etsek azdır. Hem günahlar örtülüp gösterilmeyecek, hem de en güzel mükâfatlar verilecektir. O hâlde tevbe edip, tevbesinde sadık olan kullardan olmaya çalışmalıyız. Tabi kul hakları hariç.

SORU:
Cüneyt 30.03.2014 / 01:20 tarihinde gönderilmiş
Hayırlı günler, dini bir internet sitesinde tövbesi kabul edilmeyenler diye 10 maddelik bir liste verilmiş. Benim anlamadığım; kul tövbe edince bütün günahları affediliyor ama bu kişiler niye affedilmiyor? Bu listedeki kişiler de günahlarına pişman olup hakiki anlamda tövbe ederler ve hatalarına geri dönmezlerse tövbeleri kabul edilmiş, bağışlanmış olmazlar mı? Bu konuya aklım takıldı, bilgilendirirseniz çok sevinirim. İyi çalışmalar.
İşte o on maddelik liste:
1) İslamdan dönmeyi etmeyi âdet haline getirip, tekrar tekrar mürted olanın,
2) Peygamberlerden birine dil uzatmak suretiyle kafir olanların,
3) Hz. Ebû Bekr ve Hz. Ömer’e veya bunlardan birine dil uzatıp bundan vazgeçmeden tövbe edenlerin,
4)Sihir yapan ve sihrin tesirine mutlak olarak inanmak sebebiyle mürted olanın, velev ki kadın bile olsa,
5) Zındık’ın,
6) Adam boğmayı âdet haline getirenin,
7) Kâhin‘in,
8) İnsanları ilhad’a (sapıklığa) dâvet eden mulhidin,
9) Bütün haramları mubah sayan ibahilerin.
10) Münafıkların, tevbeleri kabul edilmeyip öldürülür.

CEVAP:
Tövbelerin kabul edilmesi için şartları vardır. Şartlarına uygun yapılmayan tevbeler kabul edilmez. Tevbenin iki şartı:
1- Öncelikle işlenen küfür, şirk veya günah terk edilip pişman olmaktır.
2- Sonra Allah’a söz verip bir daha o günaha, şirke veya küfre dönmemektir… Velev ki o kimse yine benzer bir küfre düşerse sonra yine tevbe ederse Allah yine kabul eder.

Peygamber aleyhissalatü vesselama efendimize sorulmuştur ki:
– “Ey Allahın Rasulü bu tevbe ne zamana kadar kabul edilir?”
Rasulullah(aleyhissalatü vesselam):
– “Ta ki o kul o günahı tamamen terk edinceye kadar Allah onun tevbesini kabul eder ” buyurmuştur.

Yukarıda sayılan tövbeleri kabul edilmeyecek olan on maddenin kapsamına  gelirsek, o günahların Allah katındaki tövbesi kabul ediliyor lakin şer’î mahkemeler nezdinde o günahları işleyenlerin tövbeleri(pişmanlıkları) kabul görmüyor. O suçu işleyenler cezalarını çektikten sonra günahlarından kurtulmuş oluyorlar. O maddedeki suçları işleyenler şeriat mahkemelerinin yürürlükte olduğu ülkelerde affedilmeyen suçlar, yani tövbesi kabul edilmeyen günahlar kapsamına girmektedir.

Allahu Tealanın 99 esmâül-hüsnasından biriside  Et-Tevvâb’tır. Bunun anlamı bütün tevbeleri kabul edici demektir. Allah’ın kabul etmeyeceği hiç bir tevbe yoktur. Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyuruyor.
– ‘Ey İman edenler! Allah-u Zülcelal’e nasuh bir tevbe ile tevbe edin.’ (Tahrim; 8)
Hz. Ömer (r.a) diyor ki; ‘Nasuh tevbe: Kişi bir günah işler, sonra tevbe etmesi ve bir daha o günahı yapmamak için gayret göstermesi ve o günaha dönmeyi istememesidir.’

Ayet-i kerime de mealen:
-”Allah, o müminlerin geçmişte yaptıkları en kötü hareketleri bile örtüp bağışlayacak ve yaptıkları amellerin en güzelleriyle mükâfatlar ihsan edecektir.” (Zümer -35)

Allah celle celalühü buyurmuştur ki(mealen):
– “O gün kimin tartılan ameli(sevapları) ağır gelirse.” (Karia suresi 6.)

– “İşte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde(cennette) olur.”
(Karia Suresi 7.)

Ebu Musa Eşari (r.a)’den rivayet edilen hadis-i Şerifte Peygamber Efendimiz (a.s.v) şöyle buyuruyor:

–  ‘Allah-u Zülcelal gündüz günah işleyenlere tevbe etmeleri için gece kudret elini (affedici ismiyle tecelli eder) uzatır. Gece günah işleyenlere, tevbe etmeleri için gündüz kudret elini (affedici ismiyle tecelli eder) uzatır. Bu durum (genel olarak) güneş batıdan doğuncaya (kişisel olarak ise ölüm meleği gelinceye) kadar, devam eder.’ (Hadis-i Buhari)
“Rabbenağfirlî velivalideyye velil-mü’minîne yevmeyekûmül-hısâb”.

Abdullah Bekir  12 Şub 2014