Soru-Cevap

Aşağıdaki formu kullanarak İslami konularda (fıkıh, itikat, sünnet, tefsir, tasavvuf gibi) sorularınızı iletebilirsiniz. Uygun görülürse bu sayfada soru ve cevap yayınlanmaktadır.

IslamDergisi.Com

Loading

135.489 - 9
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

ismet için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


“Soru-Cevap” üzerine 31.213 yorum.

  1. Kunut dualarından sadece birini okusak diğerini (bilmediğimiz için) okumazsak namazımız bozulur mu
    Ben sadece birini bildiğim için Vitr i vacip te sadece birini okuyorum

    1. Evet kunut dualarının birini bilip de onu okusan namazın kabul olur. Hiç bilmesen başka dua okusan namazın yine kabul olur ama en kısa zamanda ezberlemek gerek.

    1. Şia islam alemi için büyük bir fitnedir. Hiçbir zaman onlara bayraktarlık nasip olmadı. Onlar Hep müslümanlarla savaştılar. Bu gün de öyle İran’ın kafirle savaştığını gören var mı? ABD’ye, İsrail’e yalandan bir füze gönderme tehdidi yapıyor arkası yok.

  2. vaktin çıkmasına yaklaşık 20 dk var bir yerimiz kanıyor ne yapmalıyız
    nasıl abdest almalı ve abdeste nasıl niyet etmeliyiz bu durmda

    1. Yaranızın kanaması durmayacaksa yaranız kanayarak Şafiyi taklid ederek abdest alıp namazınızı kılacaksınız.

  3. Küpün ingilizcesi cube. Kabe çok eski olduğu için, küp de Kabeye benzediği için küpün adı kabeden gelmiş olabilir mi? şekli benzediği için?

    2. sual: hahamlar kendilerini ilah olarak gördükleri için mi kafasına siyah küp takar?

    1. Küp iki anlamdadır. Hem arapçada hem Türkçede küp yuvarlaktır Kare değildir. Kabe ise kare şeklindedir. Bunu her kim söylemişse tarih ve arapça lisanı cahilidir.
      2) Hahamlarla ilgili o iddia asılsızdır.
      Kabe İlah değildir. Kabe Müslümanların namazda Allahın emriyle yöneldiği bir simgedir. Kulluk Allahadır. Allah ise mekandan münezzehtir.

  4. Kişi tenasül uzvuna elbisesinin üstünden dokunsa abdest bozulur mu yani direkt temas yok kişinin eliyle tenasül uzvu arasında giydiği kıyafet ve çamaşır var

  5. Selamün aleyküm hocam haliniz keyfiniz iyidir inşallah?
    Nikah hakkında bir soru sormak istiyorum. Kavga esnasında defalarca defol git İstemiyorum seni babanın evine git diyen biri bunu deme niyetide kızgınlıktan, ama niyetide şu ki kalbinde eğer giderse boşanabilirim. Yani boşanıyorum manasında değil boşanabilirim gidersen gibi. Ama giderse istemezse niyetiyle. Eşi gitmiyor. Ama bu kavga anlarında olan olay acaba nikaha zarar verirmi boşanma gerçekleşirmi?

    1. Aleykümselam.
      Teşekkür ederiz, inşaallah siz de iyisinizdir.
      Sarih boşama kinayeli boşama vardır. Sarih boşama erkeğin karısına açıktan üç kez “seni boşadım”, veya “boş ol” demektir.
      Kinayeli yani üstü kaplı boşama niyete bağlıdır. “Defol git” derken “buradan uzaklaş” veya “gidersen boşanırım” anlamında değil de “seni boşadım “anlamında olursa talak sayılır. Zaten eşin de gitmemiş.

    2. Elhamdülillah, teşekkür ediyorum. Bir soru daha yöneltmek istiyorum, mürşidim vefat etti halifesine zikrim vs devam edebilmek için intisap ettim. Sırf Allah rızası için. Ama kalbimde mürşidin hariç ne halifesine nede başka mürşidlere muhabbet yok. Mürşidimi özlüyorum sadece. Mürşidime akşam rabıtasını size yapsam denileni yapsam ama kalan zamanlarda eskisi gibi vefat eden mürşidime rabıtaya devam etsem olurmu dedim cevap vermedi. Acaba kalan zamanlarda akşam hariç vefat eden mürşidime rabıtaya devam etsem sorun olurmu? Ayrıca başka kimseyi sevemiyorum. Maalesef onu çok özlüyorum.

    3. MÜRŞİDİN VEFAT ETMİŞ VE ONUN HALİFESİNİ MÜRŞİD EDİNMİŞSİN AMA KALBİN İKİLEM İÇİNDE. BU ŞEKİLDE YOL ALAMAZSIN. ESKİYE OLAN MUHABBETİN YENİYE OLAN FEYZİNE PERDE OLMAKTADIR. O HALDE ESKİYE DEĞİL YENİYE TAM BAĞLANACAKSIN Kİ YOL ALABİLESİN.

    4. Anladım, dua rica ederim, İmam rabbani hazretlerinin himmetleri üzerinize olsun inşallah. Hayırla kalın.

  6. 1)= Hocam tarikattan önce biri cezbeleniyor ve o cezbe ile tarikata giriyor şimdi merak ettiğim bu şahıs vird çekiyor mu ve hiç vird çekmeyecek mi ?
    2)= Bu cezbelinin seyr-i sülükü bizden farklı deniliyor ve daha evvel seyri sülükü bitirecek miş mümkün mü hocam ?
    Hürmetle ellerinizden öperim.

    1. 1) O kimse cezbelenip bir tarikata girmişse tarikat şeyhinin talimatlarına uyması gerekir.
      2) Bir kimseye bidayette cezbe verilmesi onun üstünlüğünü göstermez. Ona bidayette cezbe verilmişse çalışıp sülukünü tamamlaması gerekir. Yoksa diğerlerinden bir farkı kalmaz.
      Meczup ile cezbeli aynı değildir. Meczup kimse İlahi isimlerden bir ismin nuruna gark olmuş mutmeinneye ermiş kendinden geçmiş fenafillah velisidir. Cezbeli ise Letaif nurlarından birinin nuruna metfun olmuş ama mutmeinneye erememiş kimsedir. Cezbelinin durumu haldir, meczububn durumu ise makamdır. Hal geçicidir makam sabittir.

  7. Selam aleyküm hocam bu anlattığınız meczup seyri sülük yapmak isteyip tatikata intisap edince yani vird çekmeyecek mi ?

    1. Meczub veliler daha önce bir tarikata mensub olabilirler ama cezbeye kapıldıktan sonra onların bir tarikatı olmaz. Çünkü onlar fenafillaha ermişlerdir. Sadece bekabillaha dönemedikleri için irşad ehli olamazlar. Ama Allah dilerse onlardan dilediğini bekaya erdirip onu irşad ehli yani mürşid kılar.

  8. Meczub olup suluk yapan biri vird çekebilir mi ve letaifleri nasıl açılacak bu konuda herhangi bir yerde bilgi yok detaylı bir şekilde yazarmısınız hocam.

    1. Meczuplar letaif nurlarını geçmiş İlahi isimlerin nurlarından bir ismin nuruna gark olmuş kimselerdir. Meczupların virdi olmaz. Onlara bir İlahi ismin nuru tecelli ettiği için akılları onun zevkinden örtülmüştür. Ta ki o ismin nurları çekilip ayıkıncaya dek onların o halleri devam eder. Bir çokları da ölünceye dek sahva geçemez ve o halleri ile ölürler. Onlar bundan dolayı sorumlu değillerdir. Ama sahva geçerlerse sorumlulukları başlar.

  9. Hocam benim saçım seyrek galiba bir kaç yıla çoğu dökülecek gibi duruyor. Saç ektirmek de bir sakınca var mıdır

  10. Selamün aleyküm hocam,
    1-) Hocam kalbimi tasfiye etmek için ibadet ediyorum;zikir çekiyorum feyz alıyorum ama harama işleyince feyzim gidiyor, kalbim kararıyor. Nefs sanki yer çekimi gibi ben göklere çıkmak istedikçe beni engelliyor. Evlenme imkanım yok. Hastayım oruç tutamam, riyazet yapamam.Bu genç halimle nefsimin harama karşı arzusu yok etmek için ne yapabilirim?
    2-) Hocam sitenizde “Zat-ı İlahi nurları” diye bir kavram geçti. Nur derken neyi kastediyoruz. Allah’ın isim sıfat nurları derken neyi kastediyoruz? Mektubat-ı Rabbani’de Zat tecellisi kavramı geçti, ne anlama geliyor?
    3-)Sitenizden öğrendiğim kendi kendine virdi uyguluyorum. Zikri kırk günde 2000 arttırmayı düşünüyorum acaba bu uygun mudur? Zikri çekerken içimizden sesle “Allah” demek gerekir mi yoksa tesbihi her çekişimizde “Allah” dediğini mi varsaymalıyız?

    1. 1- İbadet edince feyz aldığını ama günah işleyince feyzin azaldığını itiraf etmişsin. Görülüyor ki ibadetlerin kabul olmaktadır. Ama bir taraftan emek ve zahmet çekip ibadet yaparken diğer taraftan günah işleyip yaptıklarını yok etmektesin. Nefsi ezmek ve terbiye etmek onun isteklerini yapmamakla mümkündür. Başka türlü imkanı yoktur. Yalnızken günah işersen yalnız kalmamaya dikkat et. Salihlerle otur onlarla sohbet et. Kimseyi bulamazsan dini kitaplar oku. İlmihal bilgilerin yeterli ise İmamı Rabbani hazretlerinin Mektubatını okumanı tavsiye ederim.
      2- Nur manevi ışıktır ki göreni mest eder. Alemi manada letaiflerin nurlar, İsmi ilahinin nurlar İlahi sıfatların nurları ve Zatı ilahinin nurları vardır. Ama senin amacın nurları görmek değil İlahi rızayı kazanmak olmalı. Sen gönül aynanı parlatırsan görüntüler zahmetsizce görünür. ne demek istediğimi anla!
      Zatın tecellisi Zatın nurlarının gönül aynasında görülmesi demektir.
      3- Kendi kendinize virdinizi Rabbim makbul kılsın ve devamını nasip etsin.
      1000 artırmanızı tavsiye ederim. Sayı değil içerik daha önemlidir.
      Gönlünüzden Allah lafzını sesli değil sessiz olarak Zikredin. Zikrederken O Allah hiç bir şeye benzemez diye düşünün.

  11. hocam, münafıklar, zındıklar, iman-küfür arası gidip gelenler, imandan sonra küfre girip sonra da küfürde ileri gidenlen ve daha
    başka şeyler yapanların akıbeti ile ilgili sorum var. bildiğim kadarıyla tevbe kapısı herkese açık,
    bu sorumda kasteddiğim şey, ölmeden önce tevbe ve imanın nasip olup olmamasıyla ilgili.
    sorum :
    bi insan iman edip küfre girse yeniden iman edip
    yine küfre girse bunu böyle iki de bir biçok defa tekrarlasa mesela binlerce kere o kişi imansız mı ölür?? bahsettiğim bu insan aynı zamanda zındık, münafık
    olsa iman-tevbe ve küfür, zındıklık, münafıklık arasında bir çok defa gidip geldiği için, oyuncak ettiği için kalbi iman tutmaz hale gelir ve imansız ölürmüş.
    hocam bu yüzden benim psikolojim bozuldu. bi insan küfre girse, şirk koşsa, zındıklık, münafıklık yapsa ardından tevbe ve iman etse bu gidip gelmeyi ikide bir,
    binlerce defa tekrarlasa hatta sonrasında yine küfre girip yıllarca tevbe ve iman etmeyerek, küfürde ve münafıklıkta ileri gitmiş olsa o insan kesin imansız mı ölür.
    (Âl-i İmran, 3/90) ve (Nisa, 4/137) ayet tefsiri gibi ve diğer dini yazılarla karşılaştığımda umudumu
    kaybetmemek için kendimi çok zor tutuyorum. bu söylediklerimi veya daha fazlasını yapan insanlardan sonunda iman edip imanlı ölen çıkmaz mı?
    bi insan başka bi insanın veya bi insan kendisinin kesin olarak imansız öleceğini ve cehenneme gideceği sonucunu çıkarabilir mi,
    hem bi başkası hakkında hem de kendisi hakkında? abartılı bi soru olduğunun farkındayım. moralim bozulduğu için böyle soruyorum

    1. Bir kimse eğlence için iman edip sonra küfre girse ve bunu hep tekrarlasa onun imanı kabul olmaz.
      Ama eğlence için değil de inanarak iman edip sonra şüpheye düşüp küfre düşse ve bu durumu bir çok kez tekrarlasa imanı kabul olur ama küfre düşürücü sebepleri araştırmadığı için her defasında küfre düşer. Son nefeste imansız gitme riski artar.
      Kişi bu durumlarda imandan vazgeçmemeli hemen bir alim bulup ona kendisini şüpheye düşüren sebepleri açmalı ve imanını tehlikeden kurtarmalıdır.
      Bu durumda ümitsizliğe düşmen söz konusu ayetleri yanlış anlamandan ileri gelmektedir.
      بسم الله الرحمن الرحيم
      إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بَعْدَ إِيمَانِهِمْ ثُمَّ ازْدَادُوا كُفْرًا لَنْ تُقْبَلَ تَوْبَتُهُمْ وَأُولَئِكَ هُمُ الضَّالُّونَ. (٩٠)

      – Şüphesiz imanlarının arkasından küfreden, sonra da küfrünü artırmış olanların tevbeleri asla kabul olunmaz. İşte onlar sapıkların ta kendileridir. (Âl-i İmran/90-)
      – İman edip sonra inkâr eden, sonra iman edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah ne bağışlayacak, ne de doğru yola eriştirecektir. (Nisa/137)
      Görüldüğü gibi her iki ayette de “sonra iman edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenler” ibaresi tekrar imana dönmeyenleri kast etmektedir. Her ne kadar kişi inkarcı olursa olsun son kez asla imanından dönmemek üzere iman ederse Allah o kimsenin tövbesini de imanını da kabul eder.

    2. hocam bana verdiğiniz cevabınızın ilk cümlesinde şöyle diyorsunuz,
      “Bir kimse eğlence için iman edip sonra küfre girse ve bunu hep tekrarlasa onun imanı kabul olmaz.” dediniz.
      bu bahsettiğiniz duruma düşen insan, daha sonra ciddi bi şekilde iman ve tevbe etmesi nasip olmaz mı, etse de
      allah mı affetmez? kesin olarak imansız ölüp cehenneme gidecek denilebilir bi?
      yeniden ciddi bi şekilde iman ve edip bu kötü durumdan ve cehennemden kurturtulabilir mi

    3. Eğlence için müslüman olduğunu söyleyenin Allah imanını yüzüne çarpar. Ancak o kimse yaptığının yanlış olduğunu anlarda pişman olursa onun imanı kabul edilir. Tövbe kapısı her zaman açıktır yeter ki kul ciddi olarak iman etsin ve asla inkara dönmemekte kararlı olsun.

    4. sağolun hocam. allah, bana imanlı ölmeyi nasip etmeyip, kesin cehenneme gidecem diye umudumu kaybetmemek için çırpınıyorum. bu durumdan kurtulmayı ümit ediyorum

    5. Sizde sağ olunuz. Peygamberimiz, “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz” buyurmuştur. Yani bu hadisi şerif, iman ve islam üzere yaşayan küfür üzere ölmez demektir. Yaşantını ve arkadaşlarını İslama göre seçer ve İslama göre yaşarsan imansız ölürüm diye korkman yersizdir.. İslamdan uzak yaşamaktan korkmalıyız.

  12. Selamun Aleyküm bir kadının çocuk kreşlerinde çalışması caizmidir
    Burda personelin ağır çoğunluğu kadın ve erkeklerle tek kalma olayı yok

  13. Adet bitiminde beyaz akıntı görüldükten sonra bazen sarımsı akinti olabiliyor. bazi yerlerde onemsizdir deniyor bazı yerde tekrar gusul alinmalı adet devamidir deniyor. beyaz akıntı gördükten sonra nasil davranmalı

    1. Beyazdan başka renk de olan kanlar adet kanıdır. Bulanık kan adetin sonunda görülürse adet kanıdır. Kadının adet halindeki iki kan arasına giren temizlik, adet halinden sayılır. İki kan arasındaki kesintiler temizlik sayılmaz. (Mülteka 1.c. 81, 82 shf.)
      Daha kapsamlı bilgi için linki tıklayınız:
      https://islamdergisi.com/fikih/hayz-babi/

  14. 1-)Hocam bir yurtta oda kiralarken odayı ayırtmak için önceden bir miktar para verilse kalanı da odada konaklayınca verilmek üzere anlaşılsa bu akid caiz olur mu?
    2-)Anlaşmadan sonra elde olmayan sebeplerden dolayı odaya gidilemese bu akid caiz olur mu?Çünkü yurt sahibi ilk aldığı parayı geri vermeyecek.Geri verirse kendisi de zarar etmiş olacak yeri ayırıp kimseye vermediği için.

    1. 1) Caizdir.
      2) Her halükârda peşinat vererek odayı kiralamış ve orayı işgal etmiş olduğun için orada durmasan da vazgeçtiğini bildirinceye dek kirayı ödemek zorundasın.

  15. Hocam Selamün Aleyküm . Ebu Leys Semerkandi Hazretlerine ait Tefsîrul-Kur’an isimli tefsirinde Yaratılan nesneler arasında en büyüğü cennettir. Bu Allahü Teâlâ’nın mü’min kullarına bahşetmiş olduğu nimetin büyüklüğünü ifade eder. Nitekim İsmail Süddî şöyle demiştir: «Yerler ve gökler hardal tanesi gibi parçalansa, onların sayısınca Allahü Teâlâ’nın cennetleri vardır. Ve her birinin büyüklüğü yer ile gök kadardır.» (Alî İmran Suresi 133. Ayet) bir bilgi var bu doğru mudur? Süddi tabiinden bir zat. Bu sözü maktu hadis mi sayılır ?

    1. Ebu Leys Semerkaniniye ait olduğu sanılan bilgi doğru değildir. Hadisi şerife göre en büyük cismani nesne arş ve daha sonrası ise kürsidir. Ayrıca sayısız cennet değil 8 cennet vardır. Bu bilgiler hadislerle belirtilmiştir. Ayette eni gökler ve yer kadar olduğu belirtilen cennetlerin adedi orada belirtilmemiştir.
      SÖZKONUSU AYET:
      وَسَارِعُوا إِلَى مَغْفِرَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمَاوَاتُ وَالْأَرْضُ أُعِدَّتْ لِلْمُتَّقِينَ. (١٣٣)

      Mealen:
      – “Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah’tan gereği gibi korkanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun!” (Âl-i Imran/133)

    2. https://islamiyontem.net/kitaplar/turkce%20tefsir/tefsirkulliyati/index.htm Hocam Buyurun Ebu Leys Semerkandi tefsirinde geçiyor.

      Ayrıca Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
      “Cennet’te yüz derece vardır. Tüm alemler o derecelerin birin de toplanmış olsalar onların hepsini içerisine alır.” (Ahmed Bin Hanbel , Müsned: 10806 , Tirmizî, 2532,Tuhfetu’l-Ahvazi, 7/201)
      Tuhfetu’l-Ahvezi’de (7/201) yer alan “Alemlerden maksat bütün mahlukat / yaratılanlar olduğuna, bunun da cennetin Allah’tan başka kimsenin bilmediği kadar alabildiğine geniş olduğu manasına geldiğine dair şerh düşülmüştür.

    3. Bismillâhirrahmânirrahîm:

      وَسَارِعُوا إِلَى مَغْفِرَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمَاوَاتُ وَالْأَرْضُ أُعِدَّتْ لِلْمُتَّقِينَ. (١٣٣)

      – “Rabbinizin bağışına ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah’tan gereği gibi korkanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun! (Âl-i Imrân/133-)
      Cennetin büyüklüğü ayeti kerimeyle açıkça beyan edilmiştir. Hiçbir hadis ayetle çelişmez. Şayet hadisin zahiri manası ayetle çelişiyorsa ulema o hadis hakkında onun tevile ihtiyacı vardır” der.

      Semerkandi’nin verdiği o bilgilerde tevile muhtaçtır. Müçtehid ulema bazı hadislerin zahiri manası ayet ve başka hadislerle çelişmesi durumunda o zaman o rivayetlerin tevil edilmeden olduğu gibi anlamanın yanlış olacağını beyan buyurmuşlardır.
      Derece büyüklüğü cismani büyüklük değildir. Mesela bir vali maiyetindeki tüm kaymakamlardan müdürlerden memurlardan daha büyüktür. Bu cismani değil derece olarak büyüktür anlamında. Söz konusu edilen cennetteki büyüklükler de derece olarak büyüktür cismani değil…

  16. Selamunaleyküm hocam haktan akdoğan diye biri var garip garip bilgiler veriyor banada bir arkadaşım önerdi kafama yatmadı bu adamlar küresel güçlerin fonladığı kişiler ölüm ötesi bilgiler elimizde net olarak var diyorlar insanın yaratılışı ile ilgili bilgiler net elimizde diyorlar DNA ile ilgili Haşa allah yada tanrı yada tanrılar hakkında falan bilgier elimizde diyorlar güvendikleri kaynaklar zamanında yaşamış bazı tarihi gevur yada hristiyan medyomlar ve kitaplar ve galaktik dostlar böyle bilgiler verdi diyorlar hocam cinler bunları kandırıyor.

    1. Haktan Akdoğan denilen şahıs, şeytanın sözcüsüdür. Şeytan ona öyle fısıldadığı için o da oltaya gelmiş bu şekilde zırvalamaktadır.
      LA HAVLE VELA KUVVETE İLLA BİLLAH. Yani “Allahtan başkasında güc kuvvet yoktur.” Tüm canlı ve cansızlardaki kudret Allahın yaratmasıyla olur. Allah evreni Kayyum ismi ile varlıkta durdurmaktadır. Ona yok ol derse tüm evren yok olur. Bunlar gerçek ilah Allahı tanımıyorlar. Tanısalardı zaten müslüman olur böyle saçmalamazlardı.

  17. Hocam kalp zikri ile fenai kalbe ulaşmış Bi kimse kalp zikrini bıraksa, ispat zikrine başlamaz ise düşüşe geçermi yoksa fenai kalp hali devam eder mi?

    1. Nefsi mutmeinneye erilmedikçe düşüş her daim vakidir. Nefsi mutmeinne letaiflerin fenasından sonra gerçekleşir. Lakin tüm letaiflerin ayrı ayrı fenası gerekmez. Birinin veya beşinin fenasından sonra mutmeinneye geçilebilir.

  18. Selamun Aleyküm yıllardır sitenizde özellikle el fazı küfür babı cokca işlendi çok hayra sebep oldunuz başta kendim olmak üzere çok teşekkürler Allah razı olsun.
    Lakin hep merak ettiğim birşey vardı fıkıhta el fazı küfr babı nasıl işlenmiş cehalet ve mazaret detaylarında neler yazmış alimler diye araştırma yaptım.
    Semerkand ve Buhara alimleri kişinin bilmeyerekte olsa küfr olan bir söz söylediğinde kafir olacağı görüşündeler.
    Hanefi alimleri arasında iki farklı görüş var bazıları bilmemenin mazaret olduğunu bazılarıda mazaret olmadığını kitaplara yazmış.
    Örneğin Hanefi mezhebinde fetvalarıyla sevilen büyük alim Teftazani kitabında bir müslüman bilmeden harama helal dese kâfir olmaz demiş ve ondan sonrasında gelenlerde bu görüşü devam ettirmiş nitekim bazı Hanefi alimleride bu konudaki iki farklı görüşü paylaşıp görüş belirtmemiz bunlardan birini seçmemiş.
    Yani özet olarak fıkıh kitaplarında derine indiğimizde bu konuda âlimler arasında görüş farklılığı vardır sizinde bilmemenin mazaret olmadığı yönünde görüşünüz olduğunu elbette biliyorum lakin benim sorum şudur;
    Bu konuda iki farklı görüş varsa ve bir müslüman bilmeden küfre girecek bir söz söylemişse o kişi bu farklı fetvadan dolayı küfre girmemişti sayılır?

    1. Araştırmalarınız tam değildir.
      İmam Nevevi Hazretleri İlim Ehline Ait Bilgi Şeklinde Ayrım Yapmıştır:

      “Bir kimse, zinanın, içkinin haram olmadığını veya namazın, orucun farz olmadığını söylese kâfir olur. Çünkü bunlar gibi herkes tarafından bilinen meşhur farz ve haramlardır. Bu gibi hükümleri bilmemek mazeret değildir. Buna mukabil, bir kimse: “İddet süresi içinde olan bir kadını nikahlamak caizdir” dese kâfir olmaz. Çünkü bu bilgi ilim ehline mahsustur. Bununla beraber, ilgili adama bunun haram olduğunu bildirdikten sonra yine aynı fikrinde ısrar ederse, o zaman kâfir olur. (bk. Nevevî, a.y)”

    2. Ozaman bu fetvaya göre halkın çoğunluğu mesela sizin sitenizdeki ince detay elfazı küfürleri bilmez mesela ben falancayla cennete bile gitmem küfür olsada bilmemek burda mazarete giriyormu

    3. Bizim fetvamıza göre küfre girer. Şu manada küfre girer Allah seni bu halinle değil de affetmiş olsa bile senin girdiğin cennete girmem demek manasında söylenmiş bir söz ise o bariz küfürdür. Her şeyin en doğrusunu Allah bilir. Lakin kendini bilen müslüman küfür konusunda çok hassas olmalı ağza gelen her şeyi laf diye söylememelidir.

    4. Sizi yüzde yüz anlıyorum benim demek istediğim dikkat ettiysen siz bu cümledeki küfrü açıklarken detaylı açıklama yaptınız Türkiyede ilim acısından cahil bir ülkeyiz malesef çoğu kişi haramı helali bilir ama küfrü bilmez yukarıdaki küfür dediğiniz cümle veya haram güzellemeleri övmeleri yaparken sizin gibi detaylı düşünemiyor düşünemez ağzına geldiğini söylüyor farkında olmadan
      Fıkıh kitaplarında sizin dediğinizde var yani kişi temel farz helal haram gibi detaylarda sorumludur ama ilim ehlinin bildiği şeylerde sorumlu değildir diyende var ozaman biz şuanki günümüz ilim bilgisinde cahil bir müslüman haramı helal saymasa ama onu övse ve işin sonunun küfür olduğunu bilmese bu kişi kafirdir nikahı düştü denirmi ben o kısımdayım diyanet kurulada aynı soruyu sordum kendileri küfre düşmez olarak söyleyip islam alimlerinin çoğunluğunun görüşü budur yazmışlar bana çoğunluk kısmında katılmıyorum kendilerine ama dedikleri görüşü savunan alimlerde olmuş Hanefi mezheb âlimlerinden ayrıca bazı Hanefi alimleride kitaplarında iki görüşüde paylaşıp kendi yorumlarını belirtmemişler bu durumda ozaman kişi haramı övse sen kâfir oldun nikahında düştü denirmi 2023 dünyasında?

    5. * Biz hiç bir hükmü kafamızdan çıkarmış değiliz. Ya Kuran ve hadislere dayalı dört mezhebin fıkıh kitaplarından veya bunlarda bulamadığımızda ise ulemanın fetvalarını bildiriyoruz. Şayet bunlarda da bulamazsak, Edille-i şeriyyenin dördüncü maddesine göre bunlara kıyas yaparak hüküm çıkarıyoruz.
      * Meşhur haram ve farzları inkar eden beğenmeyen ister cahil olsun ister alim olsun kafir olur. Peygamberimiz “Bilmemek özür değildir” buyurmuştur. Bu hadis meşhurlar içindir. Ayrıntılardan ise alimler sorumludur.
      * Mesela bir kimse namaz ile abdest, gusül, oruç faiz, zina hac, zekat gibi emir ve yasakları inkar etse veya alay etse cahilliği onu küfürden kurtaramaz. Ona kafir ve nikahsız demek vacip olur.

  19. Hocam şöyle Bi fetva var: İpliğin bir kısmını, dokumacıya kira olarak bırakmak üzere dokutmak, eşyadan bir kısmını, kira olarak vermek üzere taşımak için hayvan kiralamak, unun bir kısmını, kira olarak vermek üzere, buğday öğütmek fasittir. Bu tip alışverişin fasit olmasının hikmeti nedir hocam? uzun süredir kafama takılıyor

    1. BU ŞUNA BENZER:
      Berbere tıraş olmaya gidersin başının yarısını aldırıp diğer kısmını bıraktırırsın. Veya bir odanın yarısını badana yaptırıp diğer yarısını bıraktırmak gibi olur ki böyle işler kargaşaya sebep olacağı için fasit olur.

  20. Hocam kafirlere olan düşmanlığımız sadece inanışlarına mı yoksa şahıslarınada mı düşmanlık gerekli? Zındık, mürted, Hristiyan veya münafık vs olması birşeyi değiştirir mi?

    1. Kafirlere olan düşmanlık onların sapkın işleri ve inançlarınadır.

  21. Selamun Aleyküm ebced ilmine bakış açınız nedir.
    Örneği Şura 34 ayetinin ebced değeri bir Rumi tarihi o tarihde miladi takvime göre 1912i işaret ediyor. Şura 34de helak edilmekten bahsediyor
    Şura 34 öncesi gemi deniz gibi detaylar var.
    Bildiğiniz gibi dünya tarihine geçmiş Titanik faciası 1912de yaşandı

    1. Ebced hesabı, her harfi bir rakamı gösteren, İslam harfleriyle yazılı sekiz kelimeden meydana gelen bir hesap sistemidir. Olayların zamanının belirtilmesi ve hatırda daha kolay kalması için kullanılır. Hicri bir ayın ilk günü de, Ebced hesabına göre bulunabilir. İslâmiyet’te, Ebced’den faydalanarak, olayların tarihini, camilerin, çeşmelerin, türbelerin ve benzeri şeylerin yapılış tarihini belirtmek caizdir, fakat mesela, hastanın ve annesinin adını Ebced hesabıyla hesaplayıp, sana şöyle muska lazım diyerek, muska yazıp para almak haramdır. Dini hüküm çıkarmak da kesinlikle caiz olmaz.

  22. hocam birbiri içerisine geçmiş iki sorum var. evde kaçak windows gibi işletim sistemi, veya başka bi kaçak yazılım kullanmak kul hakkı mıdır günah mıdır? bu sorunun cevabını araştırdığımda farklı cevaplar gördüm kafam karıştı.
    diğer sorum ise haramda şifa, vücut için hiç fayda yok mu?
    bilgisayarda windows gibi kaçak işletim sistemi kullanıyorken bilgisayarda zeka ve beyin geliştirecek işler yapmanın zeka ve beyin geliştirmeye hiç mi faydası olmaz?
    çünkü eğer kaçak yazılım kullanmak haramsa ve haramda da şifa yoksa o halde kaçak yazılım kullanıyorken zekamı geliştiremem. bu soruyu sorma sebebim allah nasip ederse gelecekteki mesleğim yazılım işi. bu, zeka gerektiriyor. ben bilgisayarda saatlerce boşuna çalışıyorum hissine kapılıyorum.

    1. Emeğe saygı gerek. O sebeple kaçak işler hayır getirmez.
      Aynı şeyler sana yapılsaydı sen razı olur muydun?

  23. Hocam Bi Müslüman cehennem azabına düşmemek için farzları yerine getirip haramlardan sakınsa bu amellerine karşılık Allahu teala sevap verir mi?

    1. Allah rızası için yapılan farz, sünnet vacip veya haramlardan sakınma gibi amellere çok büyük sevap verilir.

  24. Hocam faiz parası günahından kurtulmak için bu para nisap miktarı parası olmayan kardeşe verilebilir mi?

    1. Faiz elde etmek için vadeli para veya döviz yatırmak büyük günahtır. Bundan elde edilen faiz parasını sevap beklemeden bir fakire verilir faiz günahından kurtulmak ve bir daha o işi yapmamak için tövbe edilir. Anne baba dedeler-nineler evlatlar veya torunlar veya eş hariç herhangi bir yoksula verilebilir.

  25. Selamunaleyküm hocam benim babam rahmetli oldu mayıs ayında perşembeyi cumaya bağlayan gece gece 3’te ve bir gün rüyama geldi rüyada görüşüyoruz karşılıklı bende ağlayarak çok acılı halde baba sen öldün gittin ne gördün orda nasıl gittin oraya bana oğlum beni çekip götürdüler sadece bişey yok dedi bu laf hala aklımda günlük hayatta öyle net aklımdaki aynen böyle dedi? neyni habercisi bu hocam

    1. Allah rahmet eylesin. Şeytan rüyanıza girmiş ve babanız şeklinde gözükmüştür. O tarafta bir şey yok demek küfürdür. Kuran ve Peygamberimizi yalanlamaktır. Sakın o alçak şeytana uyup imanınız kaybetmeyesiniz.

  26. Hocam falanca adamın yanında olsam hergün alkol içerim demek dinen sakıncalı bir sözmüdür? Falanca adamdan kasıt alkolik bir kişi

  27. Selamun Aleyküm en eski çağlardan beri insanlarda yanlış birçok inanış vardı.
    Aklın merkezinin beyin değil kalp olduğu yönünde.
    Eski tefsirlerde baktığımızda Arapların kalbi akıl manasında kullandığını görüyoruz.
    Örneğin biz bugun türkçede senin beynin yok derken aklın yok manasını kastediyoruz çünkü aklın merkezi beyindir ordaki sinir sistemleri vs..
    Araf 179 da” kulakları var onunla işitemezler kalpleri var onunla anlayamazlar” manasında bir kısım var
    Fahreddin Râzî gibi önemli alimlerin tefsirindede açıklama kısmında alimlerin bu ve bunun gibi bazı ayetler ışığında Aklın idrak merkezinin yerinin kalp olduğunu söylediğini yazmış .
    Biz şuan 2023 yılında aklın merkezinin beyin olduğunu bildiğimize göre bu ve benzeri ayetleri nasıl açıklayabiliriz.

    1. Kalpten maksat gönüldür yürek denilen et parçası değildir. 2023 yılında da olsak bilim adamı sanılan kimselerin bu hususlardaki açıklamaları felsefeye dayanır pozitif ilme dayanmaz. Ancak gönül denilen şey madde değildir. O ne bu bedenin içindedir ne de dışındadır. Onun gözü kulağı altı duyudur. Beşi dışa açılır biri iç aleme açılır. İslam alimleri onun bedenle tek bağlantı yeri yürektir derler. Böyle olmasına karşın idrak yürek ile beyin arasında tecelli eder. Beyin aslında basit bir et parçasıdır. Hatta et bile denilemez. Onda ne anlama ne de idrak etme yeteneği yoktur. O sadece dışa açılan pencerelerin toplam yeridir. Akıl ise bundan çok farklı bir duyudur. Çünkü her gören ve işiten akıllı değildir. Söz konusu olan kalp, idraktir. İdraki olmayanın dinen sorumluluğu da yoktur.

    2. Cevap için teşekkürler lakin bir ricam olucaktı sitenizin eski arayüzünde kopyala yapıştır seçeneği varken muhtemelen yazılımcı bunu güncellemelerle kapatmış.
      İslami sitede bunun yanlıs bir uygulama olduğunu düşünüyorum çünkü bazı sorularda hadis ayet tefsir arapça kaynak buraya atmak istesek atamıyoruz aklımızdab yazıyoruz hata edebiliyoruz bunu düzeltmesi için yazılımcı arkadaşa söylermisiniz

    3. Rica ederiz. Evet daha önceleri kopyalamak açıktı. Bazı istismarlar sonucunda bunu kapattık. Sitemiz hakkında veya yazılarımız hakkında öneride bulunmak istediğiniz kimselere linklerimizi paylaşabilirsiniz.

  28. Hocam online eğitimde hocalar denetim yapmadıklarından ötürü talebenin kopya çekmesi caiz olur mu?Burda kopyaya razı olmuş olmuyorlar mı tedbir almadıkları için.

    1. Her ne olursa olsun kopya çekmek hırsızlıktır başkasının hakkına tecavüzdür asla caiz olmaz.

  29. Hocam bir insanın nefsi dünya sevgisinden tamamen kurtulursa nefsi mutmain mi olur? Ve günah işleme isteği tamamen yok mu olur?

    1. Nefsin dünya sevgisinden Allah için kurtulması gerekir. Aksi halde budist ve hindu rahiplerinin nefisler de dünya sevgisinden kopuyorlar ama Allaha iman etmedikleri için İlahi isimlerin nurlarını göremedikleri için nefisleri mutmeinne olamıyor.

ismet için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et