Soru-Cevap

Aşağıdaki formu kullanarak İslami konularda (fıkıh, itikat, sünnet, tefsir, tasavvuf gibi) sorularınızı iletebilirsiniz. Uygun görülürse bu sayfada soru ve cevap yayınlanmaktadır.

IslamDergisi.Com

Loading

135.589 - 2
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


“Soru-Cevap” üzerine 31.227 yorum.

  1. Selamun Aleykum hocam hristiyanlar diyorki
    Bizim kitabımızda kral James incilinde 774 bin 746 kelime var
    774-746: 28 eder incilin ortasındaki ayet (çift sayı olduğu için iki ayet) mezmur 1-2 ayetleri var ve burdaki ayetlerde toplam 28 kelime var.
    Yani bunun mucize olduğunu söylüyor.
    Bu gibi durumları nasıl açıklamalıyız Allah sonradan insanlar tarafından yazılmış bu kitaplara bazı bu gibi denk gelmeleri koymuş olabilirmi imtihan için felan?

    1. Aleykümselam. Gerçek İncil Allahın kelamıdır. Ama şu zamandaki inciller birbirleri ile çelişiyor. O sebeple bozulan incillere ve onu savunanlara itibar etmek haramdır küfre sebeptir..

    2. Tabiki tahrif edilmiş insanlar tarafından yazılmış bir kitap şuanki İncil .
      Lakin benim sorum onlar İncil ve tevrattan bazı kelimeler sayısal değerlerle birşeyler kanıtlamaya calısıyorlar yukarıda verdiğim örnekteki gibi.
      Benim sorum Allah’ın bu kitaplara bu gibi bazı denk getirmeleri koyması onları imtihan etmek içinmidir?

    3. İstidraçtır. Kahinlere de keramete benzer hallerin verilmesi gibi.
      Onlar ne gösterirlerse göstersinler, Kuran’a inanmadıkları, İsa’ya Allahın oğlu dedikleri için kafirdir. Onların bu tür gösterilerine mucize diye inananlar da kafir olur.

  2. hocam korsan olarak film, kitap ve bilgisayar oyunu elde etmenin izlemenin oynamanın vs caiz olmadığını ve kul hakkı olduğunu öğrendim, bu tür işleri bırakmıştım ama ergenlik dönemimde oynamazı, izlemesi caiz olmayan film ve oyunları korsan olarak indirmiştim bu kul hakkından kurtulmak geçmişte korsan olarak indirdiğim caiz olmayan film ve oyunları para verip satın almam caiz mi? değilse kul hakkından nasıl kurtulabilirim?

    1. Söz konusu videolar haram veya küfür içerikli ise ne kullanman ne de satın alman caiz değildir. Yaptıklarına tövbe etmen yeterlidir.

    1. Aleykümselam Melek hanım. O söylentiler yalandır.
      AHİR ZAMANDA GELECEĞİ RİVAYET EDİLEN HAZRETİ MEHDİ HAKKINDA:
      Doğum Yeri:  Medine’ de doğacaktır. Kendisine insanlar kırk yaşında biat edeceklerdir. O aynı zamanda Cabir’dir. Çünkü O Muhammed ümmetinin kalblerini tedavi edecektir.

      Soyu: Mehdi(a.s.) ehli beyittendir. Yani Rasûlullah’ın (s.a.v) neslinden olacaktır.

      Hilyesi: O, açık alınlı küçük burunlu, iri gözlü dişleri parlak ve seyrek  bir kişidir. Sağ yanağında inciyi andıran bir yıldız gibi yüzünü aydınlatan işaret olacaktır. Sakalı sık ve omuzunda Peygamberin nişanesi bulunacak ve orta boylu olacaktır.  Ahlak bakımından Peygamber efendimize benzeyecek ve son derece takva sahibi bir zat olacaktır.

      Sîyreti: Peygamberimizin yolunda gidecek kan akıtmayacak İhya etmedik sünnet, kaldırmadık bid’at bırakmayacaktır. Zülkarneyn ve Süleyman (a.s.) gibi dünyaya hükmedecek. Yeryüzünü adaletle yönetecek zulüm kalkacak.  Ehli kitab müslüman olacak, Haç kalkacak, Hazreti İsa Onun zamanında yeryüzüne inecek,  o zaman dünya alabildiğine zengin olacaktır.

      Ne Zaman Geleceği: El- fütühat-ı-ül-İslamiye 2.c.297. Sahifesinde: “Beklenilen Mehdi hz. Fatıma soyundan olacaktır. Mekke’de çıkacak, o zaman müslümanlar halifesiz olacaktır. İmam-ı Rabbani hazretlerinin, hicri yüz başlarında Mehdi’nin (a.s.) zuhur edeceğine dair  rivayetler vardır. Buna göre Hicri 1500’lü yıllar olacağı tahmin edilmektedir. Tam olarak Mehdi’nin ne zaman zuhur edeceğine dair kesin bir bilgi yoktur. Bugün için “Mehdi geldi” diyenler, yalancı, sahtekar ve cahil din istismarcılarıdır.

      Bin dörtyüz yıldan beri kendisini Mehdi olarak ilan edenler bir hayli çok olmuştur. Bunların bir çoğu hain ve bir kısmıda akıl  hastası kimselerdir. Delilere bir sözümüz yoktur ancak; aklı başında olup da kasten yalan söyleyenlerin günahı ve vebali çok büyüktür..  Zira deliler akılları başlarında yokken, yaptıklarından sorumlu olmayacaklardır.
      Bugün MEHDİLİK iddiasında bulnan  kimselerden hangisinde,  yukarıda açıkca belirtilen alametler vardır?  Kendilerinin Mehdi olmadığını bildiği halde bu iddiadan vazgeçmeyen kimseler,  kendilerini  ne sanıyorlar? Allahu tealanın yardımı ancak doğru olan müminleredir. Allah c.c. ancak doğruları başarıya ulaştırır. O’nun kendilerine  yardım etmeyeceğini ve böylece başarıya asla eremeyeklerini  bildikleri halde, ne diye bu boş hayallere kapılıpta dünya ve ahiretlerini  mahvederler?
      SORU: Bazıları geleceği rivayet edilen Mehdi için; “Mehdi Rasul “diyorlar. Peygamber olmayan birine “Rasul” demek doğru mudur?
      CEVAP: Geleceği rivayet edilen Mehdi(aleyhisselam) Rasul de değil, nebi de değildir. Peygamber olmayan birine “peygamber” demek küfürdür.

      Bugün kimi sapıklar, Mehdi diye bir kimse Kuranda yoktur diyerek hadisi şerifleri inkar ederler. Ey zalimler! Kuran’da cuma namazının da nasıl kılınacağı hatta beş vakit namazın da tam olarak nasıl kılınacağı belirtilmez. Böyle olunca sizler namazı inkar mı edeceksiniz.? Hadisleri inkar ediyorsanız şu ayetleri de inkar etmiş olmuyor musunuz? Necm Suresi 3 ve 4. ayet mealleri:

      O, hevâdan (arzularına göre) konuşmaz.

      O(nun konuşması kendisine ) vahyedilenden başkası değildir.

      Bazı sapkınlar da, kendi mehdiliklerini imalı olarak müslümanlara anlatmaya çalışmaktadır.  Bir kere bu kimselerin  sünneti yaşamaktan ne kadar uzak  olduğu,  aşikare görülüp bilinmektedir..  Bir kimse söylediği ile değil yaşadığı ile belli olur.  Allahu teala bizleri şöhret afetinden muhafaza kılsın. Keşke,  ahirette  ne şöhretin, ne de servetin bir şeye yaramadığı bilinseydi. Vesselam.

      Bekir Abdullah 07 Ekim 2011

  3. Selamun Aleykum.
    Hocam Kuran’da üç yerde peygamberimiz için “eğer seni vefat ettirirsek ” ifadesi geçiyor bu ifadenin arapçası “ev neteveffeyenneke”
    Bu ifadenin ebced değeri harfleriyle beraber toplandığında 632 ediyor bu peygamberimizin güneş takvimi ölüm yılı bu ifadenin geçtiği üç surenin ayet numarası rakam toplamıda 63 resulullahın hicriye göre ölüm yaşı ve Kuran’da ölüm konusu bu ayette gizlenmiş peygamberimizin(sav.)
    Böyle müthiş örnekler var Kuran’da
    Benim sorum alimler bu konuyla ilgilenmişmidir

    1. Aleykümselam.
      Peygamberimiz miladi olarak 61 yaşında vefat etmiştir.
      Ebcet hesabı gibi şeyler sonradan uydurulmuş fikirlerdir. Dini hiç bir mesnedi yoktur. Ayrıca esmalar için sayıda yoktur. Herkes istediği kadar çekebilir. Ancak altyapısı hazır olmayanlar bazı esmaları çok çekerlerse cinlerin tasallutuna uğrayabilirler. En iyisi kamil bir rehberin gözetiminde yapılmalıdır.

    1. Sahabeden bir veya bir kaçının bu söz Rasulullahın hadisidir sözü ile tabinden bir topluluğun icması ile biz bu sözü falan sahabeden o da Rasulullahtan işitmiştir sözleri delildir.

  4. hocam zimmi olmayan ehli kitap(yahudi,hristiyan) bir kafirle evlenmek tahrimen mekruh fetvası bulunuyor, eğer bu müşrik olan bi ehli kitap ise evlenmek yine tahrimen mekruhmudur?

  5. hocam 5 vakit namazı cemaatle değilde evinde veya işyerinde kılan bir erkek cemaatle kılmadığı için azap görür mü?

    1. Beş vakit namaz farzdır cemaatle kılmak ise sünneti müekkettir. Farzın terkinde azap vardır sünnetlerin terkinde ise kınama vardır yani azap yoktur. Ama zaruretten dolayı cemaate gelemeyene kınama da yoktur. Namaz saatinde iş yerinde zorunlu olmak gibi. Bu gibi kimseler iş yerinde yalnız kıldıkları namazları, cemaatle kılınmış gibidir.
      Ama fırsat ve imkan olduğunda cemaate gitmk elzemdir.

  6. ey Allah Resulü dedim, mahlukatını yaratmazdan önce Rabbimiz nerede idi?
    cevap olarak: el ama’da idi. ne altında hava, nede üstünde hava vardı. Arşını su üzerinde yarattı.

    Allah cisim değil, mekandan münezzeh. bu hadis i şerifde altı ve üstü ne demek

    1. Evet öyle bir hadisi şerif vardır.
      Bir bedevi Peygamberimize gelerek,
      – “Ey Allahın resülü! Allah mahlukatı yaratmadan önce nerede idi?” diye sorar.
      Rasulullah;
      – “El-A’mada idi. Ne altında hava, ne üstünde hava vardı. Arşını su üzerinde halk etti.” buyurdu.
      Hadisin açıklaması:
      Allah mekandan ve altı yönden münezzehtir. Eşyanın kapladığı yer yokken de Allah vardı. Varlığının hep devamı için ne bir boşluğa ne de boşluğu dolduran havaya ihtiyacı yoktur.
      “Ne altında hava, ne üstünde hava vardı” ibaresi ise; Allah hakkında eşyada olduğu gibi alt ve üst sağ ve sol gibi yönler yoktur. Allah yönden de münezzehtir. Hıristiyanların ve Vehhabilerin inandığı gibi arşın üstünde de değildir. Çünkü O ezelde varken arş yoktu.

    1. Aleyküm selam.
      Arapça da (min) Türkçedeki (den, dan) ekidir.

  7. hocam anne babaya öf demek harammıdır? ayeti kerime mealinde anne babamıza öf bile demememizi emrediyor Allahu teala. Sövmek dövmek hakaret etmek vb haram olduğunu biliyorum öf demek de harammı hocam?

    1. Ameller niyete göredir buyurdu Peygamberimiz. Anne-babaya isyan, azarlama manasında “öf” demek, elbette büyük günahtır. Dövmek sövmek ise çok dehşet bir şey. Öyle bir kimsenin cennete girmesi mümkün değildir ta ki pişman olup tövbe ede anne-babadan helallik dileye.

  8. Selamunaleyküm hocam bizim türk toplumu neden kadın manyağı olmuş her yerde sokak dere bayır cayır dağ ilişkiye girenmi yok gece gündüz kadınlarla konuşanmı yok kadınlarla gezenmi yok birde yetmemiş gibi esnsetler istismarlar ve komşuların gay lezbiyen grup ilişkilerimi yok yani müslümanlık bitmiş zaten türkiyede onu anladım peki ne diye gevurları kötülüyoruz lgbtye laf ediyoruz ulan aslı bu düzgünüm diyen türk toplumundan her pislik sadır olmuş hoca yeminle silah olsa uzun namlulu herkesi katlaedecem sokağa meydana inip

    1. Aleykümselam Kardeşim ağır ol.
      Silah ile kaç kişi vuracaksın.? Hadi diyelim amerikalı manyaklar gibi beş on kişi öldürdün. Belki de onların bir çoğu masum insanlar olacaktır. Onların hesabını Allaha nasıl vereceksin? Devlet seni serbest mi bırakacak? Kanunlar seni ömür boyu hapsedecek. Cezaevine atıldığında oradaki azgın katiller seni rahat mı bırakacaklar?
      Senin düşüncen çözüm değil çözümsüzlüktür. Allah da öyle yapmanı asla doğru bulmaz. Kuran ve Hadisler böyle gösteriyor yani senin yapmak istediğinin cinayet olduğunu beyan ediyor.
      Sizin çevrenizde anlaşılan çok pis insanlar olmalı. Zira bizim çevremizde çok temiz insanlar var. Sahabe gibi değilse de onlara benzemeye çalışan müminler çoktur. LGBT’yi bizim ailelerimizi, insanlarımızı çürütmek için soktular bu ülkeye.
      Sen önce islamı ve onun içeriği ehli sünneti öğren ve nefsinde yaşa sonra en yakınlarına yaşadığın İslamı öğret işte cihat budur bu zamanda. Kötülerden de uzak dur.
      Ayeti kerime يا ايها الذين آمنوا اتقوا الله و كونوا مع الصادقين {توب ۱۱۹}
      Mealen: “Ey iman edenler Allahtan korkun ve doğru insanlarla beraber olun” (Tevbe/119)

  9. hocam hemen her gece uykuya dalmak üzereyken içimden değişik sesler duyuyorum mesela bi gece uyurken geçmişimi düşünürken kalbimide zikretmeye zorlarken ‘gine kazıya başladı’ diye bi ses duydum bu sesleri benim iradem olmadan birden duyuyorum yani biraz tuhaf buna benzer olayı belki binlerce kez yaşadım pek önem vermediğimden aklımda kalmıyolar benim düşündüğüm şeye yönelik sesler duyuyorum psikolojik bi rahatsızlığımda yok bu seslerin aslı nedir acaba hocam?

    1. O tür sesler normal insanlarda da olabilir. Bilinç altına yerleşmiş de olabilir cin şeytanlarının vesvesesi de olabilir. Aldırma takılma. Bir süre sonra geçer inşaallah.

  10. Hazreti Resul (s.a.v.) sonra şöyle devam etmektedir:
    “Ardından cennete yüceltildim. Bu Allah Teâlâ’nın dört cennet üzere kat ettiği tek cennettir. İki cennet de çeşitli ağaçlarla doludur. Bu cennetler koyu yeşildirler. Cennetin hepsi yüz derecedir. İki derece arasında beş yüz yıllık mesafe bulunmaktadır. İlk derece katı, evleri, kapıları ve kilitleri itibariyle gümüştendir. İkinci derece katı, evleri, kapıları ve kilitleri itibariyle kırmızı altındandır. Üçüncü derece katı, evleri, kapıları ve kilitleri itibariyle yakuttan, inciden ve zebercettendir. 97 derece ise beşerin kendisine muttali olmadığı göz aydınlığı olsun diye cennetliklere gizlenen cennetlerdir. Cennetin ortası Adn cennetidir. Adn cennetinin altından cennetin bütün nehirlerinin kendisine aktığı bir göze bulunmaktadır. Bu cennetlerde üç tane cennet vardır. Çoklukta yıldızların adedince ve ağaçların yaprağıncadır. (Hakk’a Yükseliş/Kitabü’l-Mirac, İmam Kuşeyri) Hocam selamün aleyküm. Ben İmam Kuşeyrinin Hakkı yükselüş kitabül miraç isimli eserinde böyle bir hadis okudum. Bu hadisin sıhhati nedir acaba?

    1. Cennet hakkında ki hadisler bazen mecazi (üstü kapalı) bazen sarih (açık) sözlerle ifade edilmiştir. Bu manada hadisler vardır sahihtir. İmamı Kuşeyri güvenilir bir ehli sünnet alimidir ki sahih olmayan hadisleri kitabına almamıştır.

  11. Selamun Aleykum.
    Bir sorum var bunu internette cevaplayabilecek alim sayısı az olduğundan size sormak istedim hocam.
    İbn Abidinin bildirdiğine göre İmam Züfer”Hiçbir meselede imamı azama muhalefet etmediğini muhalif olanlar ise imamı azamın daha önce söyleyip sonradan vazgeçtiği konular olduğunu söylemiş ve aynı söz İmam Ebu yusuftanda nakledilmiş(İbn Abidin 1/67)
    Yani imamı azam gibi bir âlim binlerce onbinlerce fetva arasından bazıları konusunda fikir değişikliğine gitmiş olabilir elbette sonradan öğrencileri bunu dile getirdiğinde muhalif gibi gözüksede aslında hocalarına uygun olduğunu anlaşılıyor bu rivayette.
    Şimdi benim sorum şudur hocam.
    Evli eşlerden biri küfre düşse İmam Muhammed ve Ebu Hanifeye göre evlilik bitiyor ve nikah yenilemek lazım Ebu Yusuf’a göre ise Üç talaktan biri gidiyor evlilik devam ediyor.
    Şimdi ben burda desemki burda Ebu Yusuf’un dediğiyle amel edicem Ebu yusuf rivayette de söylediğim gibi hocasının sonradan fikrini değiştirdiğini bildiğinden o içtihada yönelmiş imam muhammed sonradan Ebu Hanife in bu konuda fikrini değiştirdiğini duymamış o sebepten o içtihadda kalmış.
    Ve ben burda Ebu Yusuf’un fetvasıyla amel etsem ve bu durumda nikah tazeleme yapmasam mesul olurmuyum?

    1. Aleykümselam.
      İmamı Züfer İmamı Azam’ın üç halifesinden biridir. Hocası İmamı Azam’a bir yerde saygısızlık yapmasından dolayı üstada saygısızlığın bedeli olarak içtihatları Hanefi mezhebine alınmamıştır.
      İmamı Azam felsefeci değildir ki fikrinden dönsün. O bir müçtehittir. Kuran, sünnet ve ashabın icmasına göre içtihat eden bir müçtehidtir. Hat da yapmış olabilir ama hatası ehli sünnet çerçevesi içinde olduğu için ona bir misli sevap verilir. Kendi akıl ve mantığına göre fikir üretseydi felsefeci olur ve Hak yolundan sapmış olurdu.
      Gelelim sizin konunuza:
      Değil Hanefiye göre dört mezhebe göre evli eşlerden biri küfre girmiş olsa nikah bozulur ama talak olmaz. Malum talak üçtür. Üçten sonra nikah yenilenemez.
      Küfre düşen eşlerden birisi veya her ikisi de olabilir tövbe ettiğinde şahitler huzurunda evvelki mihr üzere eşlerin nikahları yenilenir talak olmadığı için bu nikahın yenilenmesinde sınır yoktur.

    1. Namazda farzlardan birini terk etmek namazın bozulmasına tekrar iadesini gerektirir. Namazda sünnetlerin birini veya bir kaçını terk etmek günah olmaz ama sevabı eksilir ve tahrimen mekruhtur.

  12. SORU:
    HADİS(MÜSLİM,HADİS NO 469 Hz Aişe kanalıyla sahih bir hadis)
    Hadis de Bir kadın peygamberimize gelip ben gece bir rüya gördüm sabah ıslaklık vardı gusül gerekir mi diye soruyor.
    Hz Aişe annemiz şaşırıyor ve peygamberimize böyle bir şey mi var kadınlarında mı suyu var? Diyor.
    Hz peygamber(sav) “Evet o halde çocuğun anneye benzemesi nereden geliyor erkeğin suyu kalın beyaz bir sıvıdır kadının suyu ince renkte sarı bir sıvıdır hangi su üstün gelirse çocuk ona benzer) buyuruyor.
    Mevcut tıp ilmine göre döllenme x y kromozom olaylarını biliyorsunuzdur.
    Kadının sıvısı olarak ilişki esnasında bazı kadınlarda(bir araştırmaya göre kadınların da) beyaz renkte bazı bezlerden gelen sıvı vardır ki bu suyun hamilelikle alakası yok bildiğiniz gibi uyarılma esnasında gelen zevk suyudur ki çoğu kadında da bu yoktur.
    Sorum şudur Bekir hocam.
    1)”Kadınlarda sarı ince bir su olarak adlandırılan su nedir çünkü böyle bir sıvı yoktur.
    2)Kadının suyunun erkeğin suyuna üstün gelmesi nedir bunun zahiri manasına bakarsak şu an ki mevcut tıp ilminde iki su birleşmesi ve bu sulardan birisinin üstün gelmesiyle çocuğun benzeme olayı diye bir şey yok.
    CEVAP:
    Sorunuzu tek bir cevapla cevaplayacağız.
    Ayşe annemiz “Ya Resulullah, böyle bir şey mi var kadınlarında mı suyu var? diye soruyor. Mezkür hadisi şerifi kelime meallerine göre doğru açıklamak mümkün değildir. Bu hadisi şerifi tefsir etmemiz icab edecek şöyle ki;
    “Peygamberimizin ona cevabı, Evet, kadınlarında şehveti vardır ve bundan dolayı rüyalanabilirler. Bunun dışa yansıması ise erkeğin menisi katı, beyaz bir sıvıdır kadının suyu ise ince renkte sarı bir sıvıdır. Çocuğun anneye benzemesi ise rahme dökülen döllenme suyundan hangisinin fiziki özellikleri üstün gelirse çocuk ona benzer.” anlamında açıklayabilmekteyiz.
    Çocuğun benzemesi ise cinsiyet olarak değil, fiziki görünüm olarak taraflara benzemesidir. Bu da kadının yumurtasındaki özelliklerin erkeğin dış görünüşünün özelliklerine üstün gelmesi durumunda kadın sarışın ise çocuk da öyle olur.. Yani kadında sarışınlık varsa, erkekte de sarışınlık zahirde olmayıp batında az da olsa gizliyse çocuk sarışın olur veya esmer veya uzun boylu veya kısa boylu vs.
    Çocuğun erkek veya kız olması bunun dışındadır. Çünkü onu erkeğin spermleri biiznillah belirler. Çünkü kadında y kromozomu yoktur.

  13. Hocam selamun aleykum sorumu gizlemenizi rica ederim.
    iki seçenekten ikiside kötüyse ehveni şerin hükmü kalkarmı ehveni şerin son raddesi nedir.
    Bugun faizler %50 oldu kalbimize ağır geliyor.

    1. Aleykümselam. Ehveni şer seçeneği zaruret halinde mevcut olur. Zaruret yoksa her türlü kötü terk edilir. Ama zorunluluk hali zuhur ederse kötünün daha hafif olanı tercih edilir.

  14. hocam bi şeyh bir kimseyi köyünden uzaklaştırsa bidaha gelme dese o kimse buna sebep olan hatalarına teövbe etse başka bir şeyh onu kabul edermi?

    1. Şeyh veya mürşid peygamber değildir. Mürşidini inkar eden kafir olmaz ama Peygamberini inkar eden kafir olur. Eğer bir kimsenin mürşidi yani şeyhi gerçek bir mürşid ise, ondan ayrılan kimse sadece o şeyh vesilesi ile aldığı feyzden kesilir ama başka bir mürşide bağlanırsa aynı feyzi onun vesilesiyle alabilir.

  15. Hocam ben intihar edecem pompalı silah alıp hayatımda bir şey değişmişyor yakışıklı diyorlar boylu poslu diyorlar ama kimsenin umrunda olmuyorsun paran olmayınca bende bu gibi parayla olan evlenmeleri sevgileri sahte bulduğum için intihar edecem 18 yaşımdan tut şuan yaşım 30 hep isyan içinde geçti allaha ve geçiyor kolumu omuzumu hep bıçakla yara bere içinde kanatıp bırakıyorum hocam istemiyorum parayla olan evlilikleri sevgilileri arkadaşlıkları intihar edecem son olarak engelli aylığımla hayat öyle berbat kıymetli hocam sokağa çıkmaya korkuyorum insanlardan utanıyorum kendimi tanıyamaz hale geldim kimim ben diyorum niye ben böyleyim niye bütün insanlar mutlu

    1. Ferhat Hakkı kardeşim Allahu teala sana yar ve yardımcı olsun.
      İnsan niçin yaratıldı?
      Bunun cevabını Kuran veriyor. “و ما خلقت الجن و الانس الا ليعبدون”
      Mealen: “Ben cinleri ve insanları ancak beni tanısınlar ve bana kulluk etsinler diye yarattım” buyurmuştur Rabbimiz.
      Dünyaya geliş ve yaratılış amacımız ne evlenmek, ne çocuk sahibi olmak, ne mal mülk sahibi olmak ve ne de eğlenceli bir hayat yaşamak değildir. Her insan hayatının başından sonuna kadar imtihandadır. İmtihanda olduğunu sakın unutma.
      İntihar etmek dinen iki kişinin katili olmak demektir. Bu dünyada az bir sıkıntıya dayanamayıp sonsuz cehennem azabı çekmek için intihar etmek aptallıktır cehalettir.
      Sakın öyle bir şey yapma sonsuz pişman olursun ama kabir de ve ahirette o pişmanlığın hiç bir işe yaramaz.
      İnsanların ne demelerini bırak. Kuran ve Sünnetin doğrularına ve ne dediğine bak. Hayatını İslama göre tanzim et. O zaman göreceksin ki Allah da sana yardım edecek işlerin düzelecektir. Sana intihar etmeni şeytan igva etmektedir. Kuran ise “sakın şeytana uyma” diyor. Seçim senin. Şeytana mı uyacaksın yoksa İbadet edip sabrederek Allahtan yardım isteyip İslam’a mı uyacaksın?

  16. hocam içki içmek gibi büyük günahları terk etmekmi daha önemli yoksa farzları eda etmekmi daha önemli? örneğin bi müslüman hem içki içiyor hem namaz kılmıyorsa elbette 2 si içinde gayret etmeli ama önceliği namaza başlamakmı içkiyi bırakmakmı olmalı?

    1. Haramları terk etmekle birlikte farzları yapmak Allah’ın emridir.
      İçki içen bir kimse derhal içkiyi bırakmalı, sarhoş değilse vakit de girmişse hemen namaza başlamalıdır.

  17. Hayirli Ramazanlar Hocam.
    Benim cok zoruma giden bir konu var. Esimin ailesi Türkiyede yasiyor ve gecen yaz esimin ailesini ev sahibi evden cikarmak istedi. Kiralar cok yüksek ve fiyatlar her sene daha cok arttigi icin daha fazla yükselmeden esim daire almalari icin ikna etti. Kayinpederim faizi düsük olan bir kredi cekti ve anlasmaya göre akrabalar dahil herkes biraz yardimda bulunursa geri ödeme kolaylascakti fakat akrabalarin hicbiri yardim etmedi sadece esimin dayisinda biraz birikim oldugundan ödemeye yardim etti taksitle her ay esimin geri ödemesi sartiyla. Sonucta sadece esim tüm borcu üstlenmis oldu diye daire esime ait diye konusuldu. Esim ve ben yurtdisinda yasadigimiz icin tapu islemlerinde yanlarinda olamadi ve tapuyu kaynanamin üzerine yaptilar. Esimle benim banka hesabimiz ortak ve ayni zamanda bende calisiyordum ve benim olan paralar dahil dayisina her ay ödüyoruz. Sanki kaynanamgil bizim parayla alinan daireyi sadece kendine aitmis gibi davraniyor ve nezaman esime tapuyu yurtdisindan vekalet verip üzerine gecirmesini söylesemde rahatsiz oluyorlar ve bu cok zoruma gidiyor. Sonucta orda benimde kazancim var ve ben ilerde cocugumun gelecegini düsünüyorum. Bu durumda yasal olarak esimle ve bana ait oldugu hicbir yerde gecmemis oluyor. Ve evlilikte mal mülk ortak olur. Sizce tapunun islama göre esimle bana ait degilmi ve hakkimiz degilmi esimin üzerine gecirmesi? Hakkimiza girdiklerini düsünüyorum cünkü buna hakkim yokmus gibi davraniyorlar ve ödemeler bendende düzenli olarak gidiyor. Ve ben yurtdisinda kirada kaliyorum ve ayi zor getiriyorum. Cevabiniz icin simdiden tesekkürler hocam.

    1. Hayırlı Ramazanlar Menekşe Hilal.
      İslama göre satın alınan daire için kim ne miktar ödeme yapmışsa onun o dairede o oranda hakkı vardır. Siz de karıkoca olmanız hasebiyle ne miktarda ödeme yapmış ve yapacaksanız o daire üzerinde o kadar hakkınız var demektir. Yani senin de hakkın var o dairede. Dairenin kayınvalidenin üzerine yapılması kul hakkıdır, haksızlıktır…

  18. Hayırlı günler hocam.
    1) Ben duş aldım duştan önce lavaboya gidip büyük tuvaletimi yaptım ve kendimi tam temizleyememişim banyo yaparken banyodan sonra kıyafetlerimi giydim aradan biraz zaman geçti iç çamaşırımda ve peçetemde dışkı gördüm ellerim vücudum hep necaset olmuş mudur banyodan çıkınca hep vücudumuz ıslak çünkü ve kıyafetlerimizi giyerken ellerimiz kollarımız değiyor vücudumuza saçlarımıza hep necaset mi oldum şimdi
    2) Ve ben makina çalıştırdım örtü battaniye astım onların hepsini tekrar mı yıkamam gerekiyor çünkü ellerim kollarım ıslak kıyafetlere dokundum

    1. Hayırlı günler.
      1) Tekrar banyoya girip yeniden yıkanmanız gerekirdi. Temas ettiğiniz çamaşırları da makinaya atıp tekrar yıkamanız gerekir. Makinaya giren kirli çamaşırlar temiz çıkar.

    2. Hocam ben onu farkedene kadar o kadar çok şey yaptım ki evde parkede yürüdüm namaz kıldım kitap okudum. Şimdi hocam vesveseye mahal vermeden pis olduğunu düşündüğüm kıyafetleri eşyayı yıkasam, yürüdüğüm parkeleri de silsem olur değil mi?

    3. Vesveseye gerek yok necaset bulaşmışsa o gözükür. İdrar olsa idi temas ettiğiniz şeylere dökülmüş olurdu.

    4. Duştan Islak çıktım saçımdan vücudumdan su damlaları akarak yerlere düştü . Görünürde hiç bir yerde bi leke yok. O zaman yıkamama da gerek yok mu

    5. Duştan çıkınca yere yere dökülen su damlaları temizdir. Vesvese yapmayın.

  19. Hocam uyuya kaldım sahuru kaçırdım geceden de niyet getirmedim. Sabah kalktığımda bir şey yiyip içmedim niyet getirdim orucum olur mu?
    Yani özetle niyetim 30 gün oruç tutmaktı ama sahura kalkamadım ve niyet edemedim uyuyakaldığım için. Orucum olur mu?

    1. Evet olur. Gündüz kuşluk vakti de dahil niyet ettinse tamamdır orucun.

  20. Selamın aleyküm hocam ben çalışıyorum okul servis rehberiyim. Oruçluyum. Şoför abi beni servisle alıyor bırakıyor ve yol esnasında sigara içiyor. Ne kadar ağzımı burnumu kapatsam da az çok kokuyu alıyorum malesef yani sigara kokusuna maruz kalıyorum diyebilirim. Ağzımı burnumu kapatmak dışında elimden başka birşey gelmiyor bu durumda tuttuğum oruçlar bozuluyor mu?

    1. Aleykümselam.
      Başkasının içtiği sigara dumanını isteyerek içine çekmek orucu bozar. Ama duman istemeyerek çekilirse oruç bozulmaz.

  21. Selamun aleykum hocam hayirli ramazanlar
    Ben cok sıkıntılı gunler geciriyorum ve cok bunaldim bana dua edermisiniz .
    Dun sahurdan sonra namaz kilip istihare yaptim kalbime hic bir niyet koymadim ama tamamen Allaha birakarak uyudum .
    Sabah bir ruya gordum benim icin hayirli bir yorum yaparmisiniz.
    Ruyamda bir bahcedeydim agaclar vardi bi kac kiz vardi yan yana siralanmistik sonra sirayla o kizlara haber geliyodu ve kalkip gidiyorlardi.
    Bir ben kaldim. Bende yerimden kalkiyim dedim ama kalkamadim. Sonra diger tarafta bir yol vardi oraya dondum yurumeye basladim ama onume biri cikti. O yani Allahin habercisiymis. Bana diyorki senin zamanin simdi degil gidemezsin yerine gec bnde yerime geciyorm oturuyrm bakiyorum bana da haber geliyor diyolar ki sen yarin serbestsin gidebilirsin ve uyandim anlami nedir hocam hzurlu uyandim.

    1. Aleykümselam Merve hanım.
      Allahu teala sıkıntılarınızdan halas eylesin. Dünya ve ahiretinizi tanzim eylesin ve sizi sıratı müstekîm üzere kılsın.
      Kafanıza her şeyi takmayın. Allahın takdiri ne ise o zamanı gelince olur. Hakkında her şeyin hayırlısını iste. Sen ve tüm insanlar bu dünyaya dünyalık sefalar sürmek için gelmedi. İnsanın rızkı ne ise onu buradan tüketmeden ölmez. Allahın rızasını kazanmaya bak. Ömür çok çabuk geçip gitmektedir. Bak bugün ahirete dünden daha yakısın.
      Rüyalara da fazla takılma. Bazı rüyalar can sıkıntısı ile görülür saçma sapan olur.
      Rüyanda ki Allahın habercisi olan şahıs rüya meleğidir. Sana açık bir mesaj vermiş. Hayatında nasıl bir değişiklik bekliyorsan onun vaktinin gelmediğini sana haber vermiş.

  22. Selamun Aleykum Bekir hocam tam anlayamadığım bir soru sormak istiyorum
    Soruda geçen hadislerin kaynağını vermek isterdim ama kopyala yapıştır sistemi kalkmış ondan veremiyorum .
    Soru;
    Rum suresi başında bildiğiniz gibi Rumların yenildiği 3-9 yıl arasında galip geleceği yazılı .
    Alimlerin çoğunun görüşüne göre okunuş ve anlam böyledir nitekim birçok hadistede anlam ve ayet uyuşmaktadır.
    Lakin Ibn abbas ve bazı sahabelerden(Tırmızi) gelen hadislere göre burdaki okunuşta ötreli okuma durumu varmış mesela ibn Abbas Rumlar yendi yakında yenileceklerdir diye ayeti okumuş Muaviye b.Kurra’da böyle okumuş ayeti.
    Yine ibn Abbas rivayetine göre Rumların kazandığı gün(624) bedirdede biz galip geldik onun üzerine bu ayet indi diyor yani Rumlar kazandı şeklinde.
    Bu kıraatı bazı alimlerde tefsirlerinde dile getirmişler lakin bazı sahabelerin neden bu şekilde rivayet verdiklerini anlamamışlar çünkü o sahabelerin okuyuşlarına göre Rumlar kazandı(624 Yılı) ve bu galibiyetlerinden sonra mağlup olacaklardır şeklinde anlam çıkıyor ama bildiğiniz gibi Rumlar sonra hep kazanmaya devam etti.
    Aslında ilk başta dediğim gibi alimlerin çoğunluğunun görüşü meşhur mana olan Rumlar yenildi 3-9 yıl arasında kazanacaktır şeklindedir.
    Lakin tırmızinin ibn Abbas ve bazı sahabelerden naklettiği ve sahih Hasen garip olarak verdiği bu hadisleri ben anlayamadım burdaki karışıklığın sebebi ne olabilir sonuçta ibn abbas meşhur birisi var tırmızi bundan onu nakletmiş ibn Abbas da ayeti Rumlar yendi ve sonra (3-9 yıl) yenileceklerdir şeklinde okumuş çok ilginç geldi

    1. Aleykümselam.
      Ğulube üstünle okunursa yendi, ötre ile okunursa yenildi anlaşılır. Peygamberimizin sahabeleri Kuranı bizzat ondan dinledikleri için öyle bir yanlış anlamak mümkün değildir. Sizin okuduğunuz yazılar sağlık değildir. Onlar ehli dalaletin tefsirleridir.
      Hele İbn-i Abbas gibi ashabın alimlerinden olan bir zatın o tür yanlışlar yapması mümkün değildir. İbn-i Abbsa şöyle der: “Biz Kuranın kelime manalarına değil Rasulullahın o ayetten ne anladığına bakar, ayetlerin Muradı İlahisini bizzat Rasulullaha sorardık.” Böyle söyleyen bir ashabın öyle yanlış yaptığını iddia etmek ashaba iftiradır.
      Doğru tefsir Taberi’den okuyun aynı konuyu:

      Rahmân ve Rahîm Allâh’ın adıyla.

      Sure-i Rum/ ayet:2-5
      – “Rumlar size en yakın bir yerde mağlup oldular. Onlar bu mağ­lubiyetten sonra birkaç sene içinde galip geleceklerdir. Eninde sonunda emir Allah’ındır. O gün müminler, Allanın yardımıyla sevineceklerdir. Al­lah, dilediğine yardım eder. O, her şeye galiptir, çokça merhamet edendir.”

      Abdullah b. Abbas bu âyet-i kerimenin izahında şunları zikretmiştir:

      – “Allaha ortak koşan müşrikler, Farslıların Rumlara galip gelmesini isti­yorlardı. Çünkü onlar da kendileri gibi putperestti. Müslümanlar ise Rumların Parslara galip gelmesini istiyorlardı. Zira Rumlar ehl-i Kitap idiler. Müşrikler, Parsların galip geldiklerini Hz. Ebubekir’e haber verdiler.”
      Hz. Ebubekir bu du­rumu Resulullah’a bildirdi. Resulullah ona:
      – “Fakat yakında Rumlar Farslara ga­lip geleceklerdir.” buyurdu.
      Hz. Ebubekir Resulullah’ın bu söylediğini müşrikle­re anlatınca müşrikler şöyle dediler.
      – “Sen, bizimle kendi aranda bir vakit tayin et. Eğer biz (Bizim, tarafını tuttuğumuz Farslar) galip gelirsek şu ve şu şeyleri vereceksin. Şayet siz (Sizin taraftarı olduğunuz Rumlar) galip gelirseniz size şu ve şu şeyler vardır.”
      Hz. Ebubekir aralarında beş sene takdir etti. O dönemde Rumlar Farslara galip gelemediler yani savaş olmadı. Bunun üzerine Hz Ebubekir durumu tekrar Resulullah’a anlattı. Resulullah da Hz. Ebubekir’e:
      – “Sen vadeyi daha fazla yapmadın mı?” dedi.
      Nihayet Rumlar Farslara galip geldiler, İşte Allahu teala bu âyet-i kerimelerde bu durumu beyan etmektedir.

      Süfyan es-Sevrî, Rumların Farslara galip gelmelerinin, Bedir savaşının yapıldığı gün gerçekleştiğini söylemiştir.[3]

      Neyar b. Mükerrem el-Eslemî ise Hz. Ebubekir ile Mekke müşrikleri ara­sında geçen bu hadiseyi şöyle anlatır ve der ki:

      “Rumlar, size en yakın bir yerde mağlup oldular. Onlar bu mağlubiyetten sonra birkaç sene içinde galip geleceklerdir..” âyet-i kerimeleri nazil olduğu günde Farslar Rumları yenmişlerdi. Müslümanlar da Rumların Farslara galip gelmelerini istiyorlardı. Zira Rumlar, ehl-i kitaptan idiler. Nitekim Allah teala-nın: “O gün müminler, Allahın yardımıyla sevineceklerdir. Allah, dilediğine yardım eder. 0, herşeye galiptir, çokça merhamet edendir.” kelamı bunu gös­termektedir.

      Kureyşliler ise Farsların galip gelmelerini istiyorlardı. Zira bunların her ikisi de ehl-i kitap değillerdi ve âhirete iman etmiyorlardı. Bu âyetler inince Hz. Ebubekir çıkıp Mekke’nin çevresinde yüksek sesle: “Rumlar, size en yakın bir yerde mağlup oldular. Onlar bu mağlubiyetten sonra birkaç sene içinde galip geleceklerdir.” âyetini okumaya başladı. Kureyş’ten bazı insanlar Hz. Ebubekir’e şöyle dediler: “Bu, bizimle sizi ilgilendiren bir mesele. Senin arkadaşın bir­kaç sene içinde Rumların Farslara galip geleceğini sanmış. Biz, seninle bu hu­susta bahse girelim mi?” Ebubekir “Evet girelim.” dedi. Bu hadise, bahse girme­nin haram kılınmasından Önce idi. Ebubekir de müşrikler de bahis için bazı mal­lar ortaya koydular. Müşrikler Ebubekir’e: “Birkaç sene içinde galip gelecekleri söyleniyor, sen bu birkaç seneyi nasıl takdir edersin?” “Birkaç” ifadesi, üç ile dokuz arasında bir sayıyı ifade eder sen bu sayıyı yarıya böl, biz onun üzerinde karar kılalım.” dediler. Böylece aralarında altı sene kararlaştırıldı. Aradan altı sene geçti Rumlar Farslara galip gelemediler. Böylece müşrikler, Ebubekir’in bahis için ortaya koyduğu malları aldılar. Yedinci sene girince Rumlar Farslara galip geldiler. İşte o zaman müslümanlar, Hz. Ebubekirin altı seneye karar ver­mesini kınadılar. Zira Allah teala Kur’an-ı kerimde “Birkaç yıl sonra” buyur­muştu.

      Neyar diyor ki: “İşte Rumların Farslara galip geldikleri sırada birçok in­san müsliman oldu. [4]

      Kaynakça:

      [2] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 6/394.

      [3] Tirmizî, K. Tefsir el-Kur’an, Sure: 30, bab: 3, Hadis no: 3193 / Ahmed b. HanbeCMüsned, C.1,S.3O4

      [4] Tirmizî, K. Tefsir cl-Kur’an, Sure: 30, bab; 14, Hadis no: 3194.

    2. Size gereken cevabı yazdım yazıyı dikkatli okursanız sorun kalmaz. Vesselam.

    1. Terk-i dünya, dünyaya gönül vermemek; terk-i ukbâ, cennet arzusu ve cehennem korkusuyla ibadet etmemek; terk-i hestî, insanın varlığını terk etmesi; terk-i terk ise terk ettim demeyi bile terk etmek anlamlarına gelir.

  23. Hocam selamın aleyküm. Birkaç gün önce başkasının sigara dumanını oruçluyken soludum rahatsız oldum ve orucum bozulur korkusuna kapılarak ağzımı burnumu kapattım. Sonra araştırdığımda orucun bozulmadığını öğrenince dün birinin aynı ortamda içtiği sigara dumanını ağzımı burnumu kapatmadan normal bir şekilde soludum bugünde sitenizde sigara dumanının içine isteyerek çekmenin bozulduğunu kaza orucu olduğunu öğrendim şimdi benim bu durumum da orucum bozulmuş mu oluyor ve kefaret orucuna mı giriyor

    1. Aleykümselam.
      Orucu Bozulanların 8. Maddesine Göre:
      Başkasının içtiği sigara dumanını isteyerek çekmek orucu bozar ama kefaret gerektirmez.

  24. Selamın aleyküm hocam geçen ay bir rüya gördüm aklıma takıldı yorumlarsınız mutlu olurum hocam rüyamda geceleyin gökyüzüne bakıp Resulallah a (s.a.v.v) salavat getiriyordum sonra yüce Allaha korku ve hüzünle dua etmeye başladım bunun manası nedir

    1. Aleykümselam.
      Rüyada gökyüzüne bakıp salavat getirmek ve korkuya kapılmak, İlahi bir uyarı alacağınız ve İlahi rahmet ve feyze ereceğiniz anlamına gelir.

    1. Aişe, maddi açıdan rahata eren, kimseye muhtaç olmayan kişi anlamına gelir. Rumeysa ise semadaki bir takım yıldızından en büyüğüne verilen isimdir.

    1. Allah lafzı geçmiş ümmetlerde kullanılıp kullanılmadığı beyan edilmemiştir.

Bir yanıt yazın