Tasavvuf Sarhoşluğu ve İçki Sarhoşluğu Aynı Şey Değildir

A- Hallac-ı Mansur Hz.SORUTasavvuf sarhoşu sekr haline girdiğinde ne söz söylerlerse söylesin affedileceği sözü doğru mudur? Bunun Kur’an ve sünnetten delili var mı? Hz Peygambere (SAS) böyle haller olmuş mudur?

CEVAP: Tasavvuf yolunda seyir süluk yapan velilerden bazılarının sekr ile aklının gittiğini söyleyen İkinci Bininin Müceddidi İmam-ı Rabbani (k.s.) hazretleridir. Şeriatten insanların sorumlu olabilmesi için akıl sahibi ve İslam’a iman etmiş olması gerekmektedir. Kur’an’ın bazı ayetlerin de; “efelâ ta’kılûn” ifadeleri geçmektedir. Yani; “Öyle ise hâla mı akıl etmiyorsunuz?” buyurulmaktadır. Dikkat edilirse buradaki hitap akıl sahiplerinedir. Zira, Kur’an’ın mesajları akıl sahipleri için gönderilmiştir. Peygamber(sav) Efendimiz; akılları buluğa ermeden vefat eden kâfir çocuklarının  cennete gireceğini haber vermesi, onların temyiz sahibi akla ermeden öldükleri içindir.
Peygamber Efendimizin sekre girip girmediğini soruyorsunuz. İmamı Rabbani hazretlerinin çok değerli eseri Mektubat-ı Rabbani’de geçen bir ifadeye göre; “Allah’ın Rasulü ve diğer Peygamberler ve Rasulullah’ın Esahabının hepsi kurb-u nübüvvet yolundan yükseldikleri için onlarda sekr söz konusu dahi değildir. Sekr; ancak vilayet yolunda yükselenlerde görülmüştür.” buyurmuşlardır.

SORU: iÇKİ İÇENLERDE SARHOŞ OLUYORLAR. BUNLARIN DA HESABA ÇEKİLMEYECEĞİNİ Mİ İMA ETMEK İSTİYORSUNUZ?

CEVAP: Bu ne basiretsizliktir? İçki sarhoşluğu ile zikir ve ibadet sarhoşluğunu bir birine karıştırmak anlayışsızlığından Allah’a sığınırız. İçki sarhoşu Allah’ın yasak ettiği şeyi yaparak sahoş olduğu için Allah katında suçludur. Tevbe etmedikçe de cehennem azabından kurtulamaz. İbadet ve zikir sarhoşu ise Allah’ın emri olan ibadetleri ve Allah’ı çokça zikrettiği için sarhoş olmuştur.. Allah Bakara SuresindeÜzkürûnî, ezkürküm” buyurdu. Meali âlisi; “Beni zikredin ki, Ben de sizi zikredeyim.” Yani, Rabbimiz;
“Beni zikrediniz ki, Beni zikrettiğiniz ismimin tecellisi ile size tecelli edip, sizin kalplerinizi nurlandırayım.” buyurdu. Bu durumda her kim kalbindeki masivayı atar da kalbi tezkiye ve tasfiye olursa, o kimsenin kalbi İlahi nurların tecellisine ayna olur. Nurlanan bir kalp ise, bu dünya tatlarının hiç birine benzemeyen bir zevkle dolar. Bu durumdaki bir veli bazen zevkten kendinden geçer ve sarhoş olur. Hazreti Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin buyurduğu; “Bizim sarhoşluğumuz üzüm şarabının sarhoşluğu değildir. Bizim sarhoşluğumuz İlahi muhabbet sarhoşluğudur.”  gibidir.
Şimdi, haramları işleyerek sarhoş olanla, farzları yaparak sarhoş olan aynı mıdır?  Bu ikisi bir midir?
Peygamberimiz(sallallahu aleyhi ve sellem) buyurmuştur ki;
“Şu üç kişiden kalem kaldırılmıştır (sorumlulukları yoktur); Uykuda olan kimse uyanıncaya kadar, çocuk ergenlik çağına gelinceye kadar, mecnun da aklı başına gelinceye kadar.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 940; Nesaî/es-sünenu’l-kübra,7347; Beyhaki, 8/265)
İlahi aşk sarhoşu da bu “mecnun da aklı başına gelinceye kadar” ibaresinin kapsamına  girer.
Mavi Gül 2
Herkese hidayet Allah’tandır.

Loading

977 - 1
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bir yanıt yazın