Adamın biri, bir elma ağacının altında uyuyormuş. O esnada oradan geçmekte olan atlı bir Türkmen, uyuyan adamın ağzına bir yılanın girdiğini görür. Uyuyan adama yılanın zarar vermemesi için adamı kırbaçla uyandırır ve yerdeki çürük elmalardan bir kaç tane yemesini emreder. Atlı zavallı adama zar zor çürük elmalardan bir kaç tane yedirdikten sonra onu tekrar kırbaçlayarak bir dere yatağına kadar kovalar. Oradan su içmesini emreder. Adam çürük elmaların üstüne suyu içer içmez midesindekiler ile birlikte ağzından küçük bir yılan yere düşer. Uykudan uyandırılan adam bu durumu görünce çok sevinir ve Türkmen’e:
– “Allah senden razı olsun, niye bana bunu baştan söylemedin?” der.
Atlı:
– “Söyleseydim belki ödün kopar, korkudan ölürdün.” der.
Hazreti Mevlâna sözü şöyle tamamlar:
– “Nefsimizde nice yılan huylar vardır. Allah bazen küçücük darbelerle, bazen ham elmalar yedirerek, bazen bizi fazlaca koşturarak içimizdeki bize zarar veren yılan huyları dışarı çıkartır. Bunun için bu dünyada acılar ve sıkıntılar insan için çok faydalıdır. Doğumlar hep sancıyla olur. Siz sancısız bir doğum gördünüz mü hiç?”
Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.