Taguta Muhakeme Olmak Nedir?

İslam Dergisi

Allahu Teala buyurdu ki(mealen):

KUR’AN-I KERİM, ELMALILI TÜRKÇE MEALİ: NİSA SURESİ

– “Şunları görmüyor musun? Kendilerinin sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını ileri sürüyorlar da tağuta inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, tağut önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Şeytan da onları bir daha dönemeyecekleri kadar iyice sapıklığa düşürmek istiyor. ” (Sure-i Nisa/60)

Peygamberimiz zamanında bir yahudi ile sözde bir müslüman arasında bir mesele oluyor. Yahudi aralarındaki davaya Rasulullahın bakmasını istiyor o sözde müslüman ise davayı yahudi bir yargıca götürmenin doğru olacağını iddia ediyor.
Dava Rasulullaha gidiyor ve o sözde müslüman olan münafık haksız çıkıyor. O münafık bu yargıyı beğenmeyince yukarıdaki ayet bunun üzerine nazil oluyor.
Bu ayete yanlış mana verip Müslümanları tekfir edenlerin kendileri kafir olmaktadır.
Hz Yusuf bir peygamber olarak zindanda iken Mısır kralının kendisini mahkeme etmesini istemiştir.

Allahu Teala buyurdu ki(mealen):

– Yusuf, hapisten kurtulacağına inandığı o ikiden birine dedi ki: “Beni efendinin (kralın) yanında (beni yargılaması için) an (Benden söz et ki, beni kurtarsın). Fakat Şeytan, ona, efendisinin yanında anmayı unutturdu. Bu yüzden Yusuf, daha yıllarca zindanda kaldı. (Sure-i Yusüf/42)

Şimdi birileri Hz Yusuf’a (kral beni yargılasın ki buradan kurtulayım) demesi sebebiyle küfür yaftası vurabilir mi??
Oysaki o kral Müslüman da değildi.
Bu durum şöyledir: Bir yerde İslam yargısı varken kafirlerin yargısını istemek küfür olur. Bir ülkede şeriat mahkemesi olup da onu istemeyip kafirlerin yargısına güvenmekte küfrün ta kendisidir.

Gelelim; trafik polisi, futbol hakemlerini bile hakim yerine koyuyorlar meselesine:
Misal: bir kereste için uzun mu kısa mı konusunda iki kişi anlaşamadığın da bilen kereste uzmanına sordu bunu taguta muhakeme olmak gibi anlatıyorlar” konusuna…
Bunlar, tam bir cehalet içindeler. Peygamberimiz işi ehline yaptırınız(götürünüz) buyurmuştur. Trafik suçu işlenince onun uzmanı onlardır. İki kişi kendi arasında muhakemeleşirse yargıç kim olacak? Mutlaka biri diğerini kandırmaya çalışacaktır. Rasulullaha yemende yetişen hurmaların daha iri olduğu bunun hikmeti sorulduğunda “onu ehline sorunuz” buyurmuştur.
Bu ahmaklar bilmeliler ki, keresteciye kereste, Din alimine din sorulur.
Bunlar zırvalamaktadır. Bunlar fitnecidir.

Loading

1.715 - 1
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


“Taguta Muhakeme Olmak Nedir?” üzerine 4 yorum.

  1. Selamaleykum hocam ben bu aynı soruyu sizden sonra iki tane tasavvuf ehli ehli sünnet mollaya da sordum niyete göre olduklarını söylediler peki hocam şüphe dediniz ya ya şüphe etmeden sadece nefsine uyarak tağutun mahkemesine gitse yine kafir olur mu böyle yapan ??eğer kafir oluyorsa mutlaka manada, o zaman Allahın indirdiğiyle hükmetmemenin ve haramları kanunla serbest bırakmanın niyete göre, helal görülürse küfür olmasını nasıl anlamalıyım???

  2. Selamaleyküm hocam bir müslüman şeriat mahkemesi varken sadece nefsine uyarak yaptığının haram olduğunu inkar etmeden helal görmeden,tağutun hükmünü islamın hükmünden üstün görmeden tağutun mahkemesine giderse yine de kafir olur mu yoksa günahkar mı olur???? Meşhur bir ehli sünnet hoca kendisine sorulan bir soruya şöyle cevap verdi eğer bir kadın nefsine uyarak,helal görmeden Allahın hükmünü inkar etmeden medeni hukuka göre miras taksimi istiyorum derse günahkar olur dedi bunu nasıl anlamalıyız

    1. Aleykümselam.
      Bir müslüman şeriat mahkemesi varken niyeti ne olursa olsun tağuta başvurursa o ehli küfürdür. Çünkü bu durum onun şeriat mahkemesinin adalet sağlayacağı hakkında şüpheye düşürür. Şüphe ise küfürdür.
      Bizim ülkemizde şeriat mahkemesi yoktur. İsviçre kanunları yürürlüktedir. Miras konusunda isviçre kanunlarının getirdiği adaletsizlikten yaralanıp hakkı olmayan şeyi alır bunu da helal saymazsa kul hakkı yemiş olur. Ahirette bunun acısı kat be kat çıkar dünyada da bir miktarı çıkabilir.
      O haksızlığı Helal sayarsa kafir olur.

Bir yanıt yazın