Kuran Yeter / Hasbüna Kitabullah Yazarına Reddiye

vehhabiliğin kurucusuMealci Selefiyeci sapkınlar, Kuran’ı okuyun anlamaya çalışın anlamadığınız yeri de sorun öğrenin soruşturun ve dininize değer vererek üzerinde kafa yorun diyoruz! diyorlar.

Lakin Kuran’ı anlayamayan kimsenin anlamadığı yeri kime soracağını belirtmiyorlar.
Dinine de
ğer veren Kur’anı Rasulullahın anladığı gibi anlar. Kur’an kafa yormakla anlaşılsaydı Nahl 44. ayette Allahu Teala Rasulüne,
“Biz o peygamberleri mucizelerle ve kitaplarla gönderdik. Ey Peygamberim! Sana da Kur’ân’ı indirdik ki, insanlara vahyedileni açıklayasın. Belki onlar da düşünürler.” diye buyurur muydu.?

Buradan çıkan mana, “Kur’an bize yeter” deyip hadisi şerifleri yok sayanlar bu ayeti de inkar etmiş olmaktadır.
Kuran Yeter diyen selefiyeciler, “Kişi anladığından sorumludur” diyorlar.
Ayrıca bu sefihler, Kur’an’ı anlamayanlar Kuran’da belirtilen haramlardan ve farzları yapmaktan sorumlu olmadıklarını mı söylemek istiyorlar.? Oysaki Kuran anlaşılsın diye Rasulullaha indirilmiş ve her müslüman farzları yapmaktan, haramlardan sakınmaktan sorumludur.

Selefiyeciler, “Bizler kimseye mezhebiniz olsun demiyoruz! Bizi izleyin de demiyoruz!” diyorlar.
Bu nealciler kimseye mezhebiniz olsun demediklerini söylüyorlar lakin Kuran Rasulullah’a,
“(Ey Muhammed) Şüphesiz Sen sırât-ı mustekîm (en doğru mezhep(yol) üzeresin.” (Yasin/4) buyurmaktadır. Mezhep kelimesinin anlamı gidilen yol demektir. Kur’an, Rasulullahın ilgili ayette en doğru mezhep üzere olduğunu belirterek selefiyecilerin cehaletini izhar etmektedir.
Bunlar, “Bizi izleyin de demiyoruz” ve “Peygamberimizi de izlemeyin Kurandan anladığınıza göre amel ediniz” diyorlar. Oysaki Kuran, “Allah’a ve Rasulüne tabi olunuz” buyurarak bunların yanlış söylediklerini bariz haber vermektedir.

Bize Kuran yeter diyenler,İlla birilerinin mukallidi olarak mezhepleri izlemek Kuran’ın neresinden çıkar?” diyorlar.
Mezhepler, birilerinin mukallidi değil, Rasulullahın mukallididir. Rasulullahın mezhebini(yolunu) taklid etmeyin diyorlarsa, “etîullahe ve etîu’r-rasûl” (Allaha ve Rasulüne yani Kuran ve hadisi şeriflere tabi olunuz) ayetine karşı geldiklerinin farkındalar mı acaba?
Bize Kuran Yeter diyenler, “Mezhepler/tarikatlar vs. tüm bunlar şeytana hizmet etmekte hak olan Kuran’ın berrak yolundan uzaklaştırmakta dini milyonlarca fıkıhsal uyduruk yasalara boğmaktadır.” diyorlar.

Bu sapkınlar, Kur’an’dan ve hadisi
şeriflerden başkasına dayanmayan İslam fıkhının ve yine Kuran ve sünneti uygulamaktan başka bir yol olmayan hak tarikatlara “şeytanın yolu” diyerek küfre girip kafir olduklarının farkındalar mı acaba?
Kuran Yeter diyen selefiler, “Bir mezhepte şu an milyonla hüküm olduğunu ve bunların 99% (muhtemelen daha fazla)Kuran’a ters olduğunu biliyor muydunuz?” diyorlar.
Bunlar bu sözleri ile
İslam fıkhını hiç bilmediklerini mason akıl hocalarının taklitçisi olduklarını isbat etmiş oluyorlar. İslam Fıkhının % 100’ünün Kuran ve Hadisi şeriflerden başka dayanağı olmadığını bilmek isteyenlere, İbrahim Halebi hazretlerinin Mültaka isimli fıkhî eserini okumalarını tavsiye ederiz..
Bu mealciler, “Rahmet olarak gelen din eziyet haline çevrilmektedir” diyorlar. Abdest almak, gusül abdesti almak, oruç tutmak, namaz kılmak, zekat vermek, hırsızın elini kesmek, zina edene had veya recim uygulamak kasten adam öldürene kısas uygulamak eziyet ise Kuran’ı inkar ediyor demektir.. Zira bunlar Kuran’la sabittir.
Kuran Yeter diyenler, “Kuran’daki din bellidir bir ki
şi bir kaç kez okumakla dinini öğrenir AYRICA BU YASALAR fıtratımızla da uyumludur, adam öldürme, zina etme, hain olma vs. gibi..”
Madem Kuran’daki din belli ise, Allahu Teala Cuma namazını ayetle farz kıldı ama kaç rekat kılınacağını ve hangi vakitte kılınacağını açıkça belirtmedi. Hadislere inanmayan selefi sapıklar;
Cuma namazını nasıl ve kaç rekat ve hangi vakitte kılıyorlar acaba?
Kuran’daki din belli ise, Kuran be
ş vakit namazı emrediyor ama nasıl kılınacağını ve kaçar rekat kılınacağını açıkça belirtmiyor bunu nasıl izah edecekler?

Kuran’daki din belli ise, Allah zekat vermeyi emretmiş ama koyunun, sığırın devenin, altının zekatı nasıl verilecek buğdayın arpanın öşrü nasıl verilecek bunu nasıl izah edebilirler acaba?
Kurandaki din belli ise, Kuran’da cenaze namazının nasıl kılınaca
ğını nasıl bulacaklar.? Yoksa  hadis münkirleri cenazelerinizi yıkamadan ve namazını kılmadan mı defin ediyorlar acaba..?
K.Y.isimli sapkınselefiyeci, “
İslam, uzman dini değildir. İman eden insanların dinidir..”  diyor.
İslam, iman eden herkesin dinidir uzmanlar da iman ediyorsa onların da elbette dinidir. 

1- GUSÜL ABDESTİ:

Gusül Abdesti Ve Namaz Abdestinin Farz Olmasını Belirten Âyet:
– “Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı mesh edin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla mesh edin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor.” (Maide-6)

Gusülde kıl diplerine kadar yıkamanın farz kılınışı hadisi şerifle beyan edilmiştir:
Rasulullah (s.a.v.) buyurdular ki:
-“ Her bir kılın dibinde cünüplük vardır. Saçları yıkayın, deriyi paklayın.”

Kaynak: (Ebu Davud, Taharet 98, (248); Tirmizi, Taharet 78, (106)

 Bekir Abdullah      21.12.2017

Loading

775 - 2
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bir yanıt yazın