Furkan Suresi 70. Ayet Ve Kötülüklerin İyiliklere Çevrilmesi

TABERİ TEFSİRİ (Sure-i Furkan/70):

“Ancak tevbe eden, imanında samimi kalıp, salih amel İşleyen bu­nun dışındadır. İşte Allah, onların seyyielerini (kötülüklerini) hasenata (iyiliklere) çevirir. Allah, çok affeden ve çok merhamet edendir.”

Abdullah bin Abbas (radıyallahu anh) mevzuyu şöyle tefsir ediyor:

“Bundan Önceki iki ayet inince, Mekkeliler: “Biz, Allah’a başkalarını denk tuttuk, Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıydık ve hayasızlıklar yap­tık.” dediler. Bunun üzerine Allahu Teala bu âyeti indirdi ve “Tevbe edip imanın­da sabit kalan ve salih amel işleyenlerin cezaya çaptırmayacaklarını beyan etti”. [72]

Abdullah bin Abbas dahil bir kısım âlimler bu ve bundan önceki âyetlerin Mekke’de nâzil olduklarını ve bu âyetlerin, iman etmeden önce bu günahları iş­leyip sonra tevbe edenleri bahse konu ettiğini, iman ettikten sonra, kasıtlı olarak bir mümini öldürenin tövbesinin ise kabul edilmeyeceğini söylemişler ve delil olarak bu âyetlerden daha sonra inen ve Medine’de nazil olduğunda ittifak edi­len Nisa Suresi’nin şu âyetini zikretmişlerdir:
“Kim bir Mümini kasten öldürürse, onun cezası cehennemdir. Orada ebedi olarak kalacaktır. Allah ona gazap ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. [73]

Diğer bir kısım âlimler ise bu âyetle adı geçen Nisa Suresi’ndeki âyetlerin çelişmediklerini, bu itibarla bunların birbirlerini nesih etmediklerini söylemişler­dir. Zira Nisa Suresi’ndeki âyet, bir Mümini kasıtlı olarak öldürdükten sonra tövbe etmeyeni beyan etmiş bu âyet ise tövbe eden kimseyi bahse konu etmiş­tir. Ayrıca başka âyetlerde de şöyle buyrulmaktadır (mealen);
“Şüphesiz ki Allah, kendi­sine ortak koşulmasını affetmez. Bunun dışındakini dilediği kimse için affeder. Kim Allah’a ortak koşarsa şüphesiz büyük bir günah ile iftira etmiş olur. [74]
“Şüphesiz Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında diledi­ğini bağışlar. Kim Allah’a ortak koşarsa, muhakkak ki, derin bir sapıklığa düşmüştür. [75]
Günah işlediği halde tövbe edip imanlı olarak ölen kişi için tövbe kapısının açık olduğunu beyan eden birçok sahih hadis bulunmaktadır.

Âyet-i kerimenin son bölümünde “..İşte Allah, onların kötülüklerini iyi­liklere çevirir..” Buyrulmaktadır. Bu ifade iki şekilde izah edilmiştir:

Birincisi şöyledir: Allah, şirk ve inkarcılıktan vazgeçip iman edenlerin, müşrikken işledikleri çirkin amellerini, mümin olduktan sonra işledikleri güzel amellere çevirir. Böylece onlar müşrik iken mümin olurlar, zina işlerken iffetli olurlar.” Taberi de bu izah şeklini tercih etmiştir.

İkinci izah şekli ise şöyledir: Kulun daha önce işlediği kötü ameller, tev­be etmesi sayesinde kıyamet gününde iyi amellere dönüşecektir. Zira kul, her günah işlediğini hatırlayınca pişmanlık duyacak ve Allah’tan affını isteyecektir. Böylece kıyamet gününe vardığında aleyhine yazılmış olan günahların, iyilikle­re çevrildiğini Öğrenecektir.” [76]

Kaynaklar:

[72] Bulıari, K. Tefsirel-Kur’an, sure, 25, bab: 3

[73] Nİsa Suresi âyet: 93

[74] Nisa Suresi âyet: 48

[75] Nisa Suresi âyet: 116

[76] Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 6/198-199.

Bazı müfessirler Furkan Suresi 70. ayeti şöyle tefsir etmişlerdir. Şöyle ki: “Allah’ın, günahkârların tövbe edip iman ettikten sonra bütün günahlarını  sevaba çevireceği” anlamında yorumlamışlardır.
Taberi Tefsirinde zikredildiği gibi ayette geçen seyyiât, kötülüklerdir kötülüklere verilen günahlar değildir. Yani seyyiat insanın kötü ahlakı, kötülük işleme vasıflarıdır. Hasenât ise kişinin güzel ahlakı, iyilik işleme vasıfları olup sevapları değildir. İlgili ayeti merhum Elmalı Hamdi Hoca efendi şu mealde tercüme etmiştir: 
– “Ancak tövbe ve iman edip iyi davranışlarda bulunanlar başka; Allah onların seyyiâtını hasenâta çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.”
(Furkan/70)

Eshabın büyük alimlerinden İbn-i Abbas (radıyallahu anh) ve Tabiinin büyük alimlerinden Hz. Ali’nin yetiştirdiği Hasan el-Basri, Mücahid ve Katade, bu seyyielerin (kötülüklerin), hasenata (iyiliklere) çevrilme işini,
Allahu Teâlâ o kimselerin müşrik iken yaptıkları: kötü amelleri, Müslüman olduklarında güzel ameller işleme vasfına çevirir.” şeklinde açıklamışlardır. 
(Fahreddin-i Razi Tefsiri)

SORU: Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bir zikir meclisine uğradığında oradakilere, “Allah sizlerin yaptığı zikirle günahlarınızı sevaba çevirmektedir” hadisini nasıl açıklarsınız?
CEVAP: Bu hadisi şerif, yapılan iyiliklere verilecek sevapların günahları sileceği anlamındadır. Zira kıyamet günü mizanda ameller tartılırken sevaplar günahların karşısına konacaktır. Ne kadar sevap çok olursa o kadar günah silinecektir.. Ayette ise, ” tövbe ve iman edip iyi davranışlarda bulunanlar” söz konusudur. Sadece tövbe edip iman edenler denilmiyor, salih ameller işlendiğinde seyyielerin(kötü huyların) hasenâtlara (güzel ahlaka, güzel işlere) tebdili söz konusudur.

Hud suresinde (mealen);
“Muhakkak ki, iyilikler kötülükleri giderir. Bu ise, düşünebilenlere bir öğüttür.” (Ayet; 114)
buyurulmaktadır.
Büyük sahabi İbn-i Abbas hazretlerinin ayeti tefsir ettiği gibi tövbeden sonra bazılarının anladığı gibi geçmiş günahların sevaba değil kötü huyların iyi huylara tebdil olduğudur.

Bekir Abdullah 22 Aralık 2016, Saat 20:14

Loading

2.622 - 1
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bir yanıt yazın