Kadınların Cennete Girmesi Daha Kolay

Başörtüsü (2)Bir gün Allah’ın Rasulü (salat ve selam olsun ona) kızı Fatıma’nın evine geliyor…
Eve girdiğinde görüyor ki, Fatıma validemiz oturmuş elinde beyinin elbisenin söküğünü dikiyor.
Ayağıyla da Hz. Hasan’ın beşiğini sallıyor, ağzıyla da Kur’ân-ı Kerim okuyor.

Bu haldeyken Efendimiz içeri girince hemen Fatıma validemiz,
– ” Buyur babacağım ” diye ayağa kalkıyor… Ama Efendimiz (s.a.v.)
– “Kalkma kızım, otur otur” diyor, ısrar etmesine karşın Fatıma validemiz ayağa kalkıyor.
Efendimiz Sav, buna rağmen, “Keşke otursaydın” diye ısrar edince, Fatıma Validemiz de merak ediyor:
– “Babacığım, sen gelirsin de ben sana ayağa kalkmaz olur muyum? Niye otursaydım ki?” diyor.

Efendimiz (s.a.v.), kızı Fatıma’nın oturma sebebini şöyle açıklar:
– “Kızım, hanımlar çok bahtiyar ve kazançlıdırlar. Ben kapıdan içeri girdiğim zaman buranın meleklerle dolu olduğunu gördüm.
– “Babacığım, bu kadar melek niçin gelmiş buraya?”
– “Her birisi de bir başka sebepten gelmişti senin evine. Sen elinle kocanın elbisesinin yırtığını dikiyorsun, hizmet ediyorsun, işte meleklerin bir kısmı senin kocana hizmet edişinden dolayı gelmişlerdi.
Bir hanımın gönül rızasıyla kocasına hizmet etmesi meleklerin tebrik edeceği bir ibadettir.
Diğer bir kısmı da elinle kocanın elbisesini dikerken, ayağınla da oğlunun beşiğini sallamaktaydın. Bir hanımın çocuğuna bakması, isteyerek, severek, şefkatle, sevgiyle hizmet etmesi meleklerin gelip seyredebileceği bir hizmettir.
Meleklerin bir kısmı da oğlun Hasan’ın beşiğini salladığın için gelmişlerdi.
Diğer bir kısmı da, sen ağzınla da boş durmuyor, Kur’an-ı Kerim okuyordun. İşte büyük bir kısmı da senin okuduğun Kur’ân-ı Kerimi dinlemek için gelmişlerdi” diyor ve ilave ediyor:
Kızım, hanımlar çok şanslıdırlar. Eğer niyetlerini düzeltirlerse, eğer duygularını düzeltirlerse, eğer bu saydığım hizmetleri şuurla, ibadet kasdıyla yaparlarsa, onların yaptığı bütün işler ibadet yerine geçer.
Bir hanımefendi İslâm şuuruyla hayatına bakarsa, zengin bir din kültürüyle hayatını zinetlendirirse, kendi dünyasını İslâmî ölçülerle böyle güzelleştirirse bu hanımın ev hizmeti de ibadettir. Daha doğrusu hanımların Cennete gitmeleri beylere nisbetle daha öncelikli, daha kolaydır. Bu da hanımlar için çok sevindirici, memnuniyet verici bir müjdedir…

Loading

3.107 - 1
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


“Kadınların Cennete Girmesi Daha Kolay” üzerine 3 yorum.

  1. Selam ile: Ben Şu Hadis-i Şerifin Düzgün mealini aramıştım.:
    Haz. Peygamberimiz (s.a.v) Buyuruyorlar:
    “Mü’min bir kadın, Allah’a imandan sonra Namazını kılar, Ramazan Orucunu tuta,r, iffetini mufaza eder de Mü’min olan kocasına itaat ederse, Cennete, On kapısından dilediğinden girsin.
    Başka Sitelerde de bulamadım. Halbuki Meşhur Hadis’lerden
    Tekrar Selam ile

  2. bu güzel çalışmalarınıza yardım için şu yazıyı paylaşıyorum:Kadınlar yuvalarından çıkıp, beşeri yoldan çıkarmış; yuvalarına dönmeli

    Sefih erkekler, hevesâtlarıyla kadınlaşırsa, o zaman açık saçık kadınlar da hayâsızlıkla erkekleşirler.”Hâşiye-1
    ‘Mim’siz medeniyet, tâife-i nisâyı yuvalardan uçurmuş, hürmetleri de kırmış, mebzul metâı yapmış. Şer’-i İslâm onları rahmeten dâvet eder eski yuvalarına. Hürmetleri orada; rahatları evlerde, hayat-ı âilede. Temizlik zînetleri; haşmetleri hüsn-ü hulk, lûtuf ve cemâli ismet, hüsn-ü kemâli şefkat, eğlencesi evlâdı. Bunca esbâb-ı ifsad, demir sebat kararı lâzımdır, tâ dayansın. Bir meclis-i ihvânda güzel karı girdikçe, riyâ ile rekabet, hased ile hodgâmlık debretir damarları. Yatmış olan hevesât birden bire uyanır.
    Tâife-i nisâda serbestî inkişafı, sebep olmuş beşerde ahlâk-ı seyyienin birden bire inkişafı.
    Şu medenî beşerin hırçınlaşmış ruhunda, şu sûretler denilen küçük cenazelerin, mütebessim meyyitlerin rolleri pek azîmdir; hem müthiştir tesiri.Hâşiye-2
    Memnu’ heykel, sûretler, ya zulm-ü mütehaccir, ya mütecessid riyâ, ya müncemid hevestir. Ya tılsımdır; celb eder o habîs ervâhları.
    Hâşiye-1: Tesettür Risâlesinin esasıdır. Yirmi sene sonra müellifinin mahkûmiyetine sebeb gösteren bir mahkeme, kendini ve hâkimlerini ebedî mahkûm ve mahcup eylemiş.
    Hâşiye-2: Nasıl meyyite bir karıya nefsânî nazarla bakmak nefsin dehşetli alçaklığını gösterir; öyle de rahmete muhtaç bir bîçâre meyyitenin güzel tasvirine bakmak, ruhun hissiyât-ı ulviyesini söndürür.
    Sözler, Lemaât, s. 1183

Bir yanıt yazın