MÜSLÜMAN ve ÇAĞDAŞLIK

36845783648

Müslüman çağdaş olabilir mi, veya müslüman çağdaş mı olmaldır, veya müslümanın çağdaşlıkla bağdaşması asla mümkün değil midir?

       Bu soruların cevabı verilmeden önce, çağdaşlık kavramının ne anlama geldiği açığa kavuşdurulmalıdır ki, konu daha iyi anlaşılmış olsun. Hemen herkesin diline doladığı “çağdaşlık” kavramını bir yönden anlamaya çalışırsak, bu kelimenin manası tam olarak açığa çıkmamış olacaktır. Teknolojik açıdan çağdaş olmanın ne demek olduğuna bakılırsa, çağdaşlık bir bakımdan çağın teknolojisini yakalamak anlamına gelecektir. Bu kavrama bir başka açıdan bakılırsa, yaşanılan çağın içindeki yemede, içmede giyim ve oturulan konutlarda ki farklılıklara ve ahlaki değişimlere insanların ayak uydurması anlamına gelmektedir. 

       Çağdaşlık sürekli değişikliğe uğrayan ve asla bir durumda kalmayan bir değişiklik sürecidir. Çağdaş olduklarını söyleyen kimseler, bu sürekli değişime kendilerini kaptıran ve bir sonra ki süreç içinde “çağdaşlık” deyip taktir ettikleri durumları beğenmeyip çöpe atmaktadır.

       Müslüman ise; sınırlarını Allah’ın belirlediği İslama tabii olan, Allah’ın kendisine gösterdiği itikadi çizgiden asla ayrılması mümkün olmayan kimsedir. İtikadi mevzularda ayrılmaya kalktığı anda o kimse müslim olmaktan çıkmış olur. Allah’ın kullarına ameli konularda belirtmiş olduğu yoldan gitmeyenler yani amel etmeyenler ise fasık olur. O halde müslümanın her bakımdan çağdaş olması asla mümkün değildir. Zira, müslüman İlahi vahye tabii olması sebebi ile çağdaş değil çağlar üstü bir kimse konumuna yükselmektedir. Allah’ın kullarına ne yapacaklarını ve ne yapmayacaklarını vahiyle belirtmediği durumlarda ise, Müslümanın çağın gerisinde kalmamalıdır.

       Bunların içinden teknolojik bakımdan müslüman çağdaş olmalıdır. Misal; çağın gerekleri olan ulaşım ve iletişim araçları ve savunmada kullanılacak silahlar gibi.  Kur’an ve sünnetle belirlenen iman ve amele ters düşmeyen durumlarda da müslüman çağdaş olabilir. Bunlar; helal çerçevesi içinde olan her çağdaki farklı yiyecek ve içecekleri,  Kur’an ve sünnete ters düşmeyen çağdaş kılık kıyafetleri kullanabilirler. Mesla masda yemek yemek, çatal, kaşık kullanmak, ceket giymek, dar olmayan pantolon giymek gibi.
       SORU: Bazı cemaatler kadınlar için çarşaftan başkasını giymeleri uygun olmayacağını söylemektedirler. Bu nasıl izah edilir? Çarşaf kelimesi Kur’an’da var mıdır?
       CEVAP: Allahu teala tesettürü emretmiştir.  Ancak; müslümanlar bu emrin gereğini çarşafla veya başka dar olamayan giysilerle karşılayabilirler. Çarşaf kelimesi Arabça değil Farsça’dır. Zira, Arabça’da “Ç” harfi yoktur. 
 
       Ahlaki bakımdan bir müslüman çağdaş olamaz. Çağımız da insanlar dolandırcılığı, uyuşturucu kullanmayı, çıplaklığı, faizi, içkiyi, kumarı, zinayı, falcılığı ve diğer kötülükleri çağdaşlık adına yapıyorlarsa, müslüman asla bunları çağdaşlık adına yapamaz. Günah olan bir şeyin yapılması, insanların çoğunun veya tamamının o işleri yapması ile asla helal olamaz. 
       
       Vesselam

Loading

773 - 1
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bir yanıt yazın