Seyyid Sibğatullahi Arvasi Hazretleri

beyaz çiçek     Günümüzden yaklaşık 120 yıl önce yaşamış Anadolu evliyalarından Abdurahman-ı Taği hazretlerinin (k.s.) rivayetlerine göre, üstadı Seyyid Sibğatullahi Arvasi(k.s.) hazretlerinin insanları irşad için talebeleri ile birlikte çevre köylerin yaylalarını gezmeye çıktıkları bir gün de, yolları bir vadiye çıkar. Vadi boyunca giderken az ötede bir mağara gözükür ve birden orada dururlar. Üstadı a’zam Seyyid Sibğatullah hazretleri:
– “Sufiler, siz beni burada biraz bekleyin. Zira benim az ileride birisi ile görüşmem gerekiyor.”der  ve talebelerinin yanından ayrılır.
Üstad hazretleri az ötedeki mağaranın önüne kadar yürüdükten sonra durur ve bir süre orada bekler. Bir süre sonra dehşetli iri bir yılan mağaradan çıkar ve Üstadın önüne kadar sürünerek gelir. Yılan başını yaklaşık bir buçuk metre yukarı kaldırır. Bu durumu gören talebelerin, yılanın üstadlarına zarar vereceğini düşünüp müdahele etmek isteyeceklerini anlayan Üstad, talebelerine eli ile gelmemelerini işaret eder.
Üç beş dakika yılanla karşı karşıya kalan Üstat, daha sonra elini yılana uzatır ve yılan Üstadın elini öptükten sonra mağarasına geri çekilir.
Seyyid Sibğatullahi Arvasi hazretleri, bu manzaranın dehşeti karşısında nefesleri kesilmiş gibi duran talabelerin yanına döner ve onlara açıklama yapmanın gereğini düşünerek:
“Sufiler, ben talebelik yıllarımda İlahi muhabbetin verdiği hararetle yanıp tutuşmuş bir halde iken, benim mürşidim, Seyyid Taha-i Hakkari (k.s.) hazretleri beni bu dağa göndermişti. O zamanlar bu mağarada altı ay kalmış ve bu yılanla komşuluk ve dostluk yapmıştım. Şimdi buradan geçerken bu yılanla dostluğumuzu tazelemek gereğini duydum. O sebeple yılanla ayakta üç beş dakika sohbette ettim ve dostluğumuzu tazeledim.” der.

Peygamber (s.a.v.) Efendimize:
-“Güzel ahlak nedir?” diye sordukları zaman O, (s.a.v.) :
-“Güzel ahlak; sana gelmeyene gitmen, seni mağdur edene vermendir ve Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapmamandır.” diye buyurmuşlardır.

    Unutmayalım ki insanı diğer insanlardan üstün yapan; ne ilmi, ne fiziki güzelliği, ne de zenginliğidir. İnsanı insan yapan ancak; Peygamber ahlakını yaşamaktır.
    Bu ermiş zatlar; yılanlarla bile dostluk yenilemeyi gerekli görürlerken, bizler neden eften füften mesleler yüzünden akraba ve dostlarımızla, dargınlığımızı sürdürerek şeytanları mutlu etmekteyiz?
    İnsanlarla dostluğu tazelemek, yılanlarla dostluğu tazelemekten daha mı kötü?

Vesselam

Loading

298 - 1
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bir yanıt yazın