İmrân bin Husayn (radıyallahü anh) hasta olunca, Resûlullah efendimiz; (Ayakta kıl! Gücün yetmezse, oturarak kıl! Buna da kudretin olmazsa, yan veya sırt üstü yatarak kıl!) buyurdu.
Ayakta duramayan veya ayakta durunca, hastalığının uzayacağını çok zanneden hasta, namazını oturarak kılıp, rükû için bedenini biraz eğer, secde için daha çok eğer. Bedenini eğemeyen, başını eğer. Secde için, başını yere koyamayan kimse, îmâ ile kılar yahut, yüksekliği 25 santimetreden az olan sert birşey üzerine koyar.
Bir şeye dayanarak ayakta durabilen, duvara, değneğe, insana dayanarak, ayakta tekbîr alıp ayakta okuması farzdır. Ayakta fazla duramayan, iftitâh tekbîrini ayakta alıp, ağrı olunca oturarak devam eder. Diz üstünde duramazsa diz çöker yahut bağdaş kurar. Bunları yapamazsa, kaba etleri üzerine oturup, dizlerini dikerek kollarını etrafına halka yaparak oturur. Ayaklarını bükemezse kıbleye karşı uzatabilir. Oturunca ayağa kalkamayan, ayakta tekbir alıp okur, sonra oturup kılar. Oturunca secde edemiyorsa, o zaman tekbiri oturarak alır. Ayakta orucu, abdesti bozulan ve ihtiyarlıkta veya hastalıktan sonra hâlsiz olan da oturarak kılar. Bir organındaki dertten dolayı uygun oturamayan kimse, istediği gibi oturur.
Oturamayan; yan yatarak veya dizlerini dikerek, dikemezse kıbleye karşı uzatıp, (Yüzü kıbleye karşı olması için başının altına yastık koyarak) kılar. Dayanarak oturmak mümkün iken, yatarak îmâ ile kılmak câiz olmaz. Cemaate gidince ayakta kılamayan, evinde ayakta kılar. Secde ederek oturarak namaz kılan, ayakta kılana imam olabillir. İmama uyarak îmâ ile namaz kılanın başı, imamın başının gerisinde veya aynı hizada olursa, ayakları imamın ayaklarının ilerisinde olsa da namazı sahih olur. Namazda göğüs kıbleden ayrılırsa, namaz bozulur.
Sağlam bir kimsenin; kıbleye dönüp, otobüs, tren, gemi, uçak gibi vasıtalarda, farzları oturarak kılması câiz değildir. Yerde oturabilen hastanın da; böyle vasıtalarda, koltukta, sandalyede, ayakları sarkıtarak kılması câiz değildir. Nâfile namazları ayakta kılmaya gücü yeterken bile, (Sabah namazının sünneti hariç) oturarak kılması, her zaman ve her yerde câizdir. Böyle kılana sevabın yarısı verilir.
Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.