Ebu Hureyre Hadisleri

Cennetül-Baki KabristanıEbu Hureyre (r.a.) Hazretleri ve onun rivayet ettiği hadis-i şerifler hakkında olumsuz iddialarda bulunanlar ya münafıktır veya bilmeden münafıklara alet olan cahillerdir. İslamiyeti dıştan yıkmanın imkansız olduğunu bilen münafıklar Müslüman görünerek dinimizi içten yıkmaya çalışmaktadırlar.
Ebu Hureyre hazretlerinin hadislerinin doğru olmadığını onlar nereden bilebilirler? Onlar o devirde mi yaşadılar ki böyle bir iddiada bulunabilsinler? Tabi ki hayır. Onların kaynakları sahih hadisler değil, ayet-i kerime hiç değil. O halde; “Onlar bunları nereden biliyorlar?” diye sorulacak olursa, bu münkirler tabiin devrindeki münafıkların yazdıklarını çaktırmadan kaynak olarak temiz Müslümanlara yutturmaya çalışmaktadırlar.

Hazreti Ömer’in vefatından sonra fitneciler cesaretlendiler ve hadisleri inkâr eden hariciler Hazreti Osman ve Hazreti Ali’yi şehit ettiler. Tabiin devrinden sonra yabancı düşünce ve felsefî akımlar Müslümanların arasına girmeye başlayınca Mutezile, Cebriye, Mürcie, Müşebbihe gibi değişik bâtıl mezhepler zuhur etti. Bu münafıklar, kendi heva ve heveslerine uymayan meselelerde hadis uydurma yoluna girdiler ve kendi heveslerine engel gördükleri gerçek hadisleri rivayet eden Sahabelere de çamur atmaya başladılar. İşte o ilk dönemlerde Ebû Hüreyre gibi, hadislerin kalesi olan büyük sahabeleri tenkit edip karalamaya başladılar.  Bu sapıklardan bazıları; Şia imamı Ebu İsak ve mutezile imamı Nazzam’dır.  Şia imamı Ebu İsak  ve mutezile İmamı Nazzam gibi dalalet ehli kimselerin haberlerine mi itimat edilir, yoksa İmamı Azam, İmamı Şafi, İmamı Ahmed Hanbeli ve İmam Malik gibi ehl-i sünnet olan mütteki alimlerin haberlerine mi itibar edilir?
Nitekim Allahu Teala buyuruyor ki ayeti kerimede, mealen:

“Ey iman edenler, herhangi bir fâsık size bir haber getirecek olursa, onu iyice tahkik edin, doğruluğunu araştırın. Yoksa, gerçeği bilmeyerek, birtakım kimselere karşı fenalık edip sonra yaptığınıza pişman olursunuz.(Hucurat S.-6)

EBU HUREYRE (R.A.):
Ebu Hureyre (radıyallahu anh) hazretleri, aslen Yemen’li olup Devs kabilesindendi. Hayber savaşından önce Tufeyl Bin Amr’ın İslam a davet etmesiyle Müslüman olan Ebu Hureyre’nin asıl ismi Abdurrahman bin Sahr’dır. Eshabın en fakirlerinden idi. Peygamber Efendimiz zamanında  Eshab-ı Suffa’ya katılıp hep Peygamber (s.a.v.) Efenedimizin yanlarında bulundu. Ömrünü dinin yayılmasına vakfedip mal ve servet işleri ile hiç meşgul olmadı.   Hz. Ömer zamanında Bahreyn valisi oldu. Hz Osman zamanında Mekke kadılığı yaptı. 5374 hadis-i şerif rivayet etti. Bunların bir kısmı Buhari’de bir kısmı da diğer sahih hadis kitaplarında mevcuttur.
Kendisi çok çok takva ve vera sahibi bir sahabi idi. Miladi 676 yılında 80 yaşlarında Medine-i Münevvere de vefat etmiştir. (radıyallahu anh).

DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Bir yanıt yazın